kulağıma çalınan üçü beşi yetti.
beni kelimeler terbiye etti.
unutuşun o tunç kapısını zorlayan hafıza hücumları
pencere camlarını daha güzel yapan güz sabahı buharları
bedende nahoş uyarı sesleri,
Bir fırsatım olsaydı
kötülük yapmak için
cezalandırılmayacağımdan
küçük ve sık yapraklı bir dişbudağın
kopkoyuca gölgesi düşüverirken yere
oturmuş bulundum o anda bir çardağa.
akşamın serinliği efil efil eserken
seyre daldım.
Gözlerime değen harfler
gözlerimde büyüyor.
büyüyor ve bir yük olup
düşüyor baş aşağı
uyuklama geliyor
yorgana sarılası.
hatırlarım mısrâları
çocuklukta okuduğum.
bir çift şiir mıknatısı
bakan gören gözlerim.
hatırlarım mısrâları
kalbimin ritmini bozdular pîrim.
o günden beridir hâlim bir başka
hangisi ölümdür hangisi dirim?
başlamak lazımsa yola sil baştan
sûretler sandığım gibi çıkmadı
Çocukken oynadığımız körebe
meğer gelecek zamana hazırlıkmış.
“yağ satarım bal satarım” da öyle.
üstünkörü okuma
bu kırgın bir istidâ.
sesiniz soluğunuz çıkmıyor nefs-i emmâreye karşı.
kala kala elinizde, bağırmak kaldı; çağırmak kaldı.
Dörder dize dörder dize dörder dize yaz.
ibret dolu hikmet dolu sözler ile yaz.
sermâyeci ahkam kese dursun tepeden
Lokman ilaç eyler çiçeğinden süzerek
şâir şiir eyler bakışından sezerek
serdar kaçıver sen boşa laftan çabucak
gençlik gidecek yok ise elden bezerek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!