1974 Tunceli Hozat doğumlu. 18 yaşına kadar burda yaşadı. 1993 te zorunlu kentler çoğrafyasına doğru yola çıkan kimsesiz kalabalıklara katıldı...Halen İstanbul'da yaşamaktadır.
Kimsesiz serinlik hapsindeyim,
Ay çiçeklerine uzanan ellerim
Islak çimen topluyor bugün.
Renksiz bakışlara küskün tebessümler ikram ediyorum.
Üzerimde kırık özlemler kuşanmış bezgin bir gezginin umursamazlığı...
Nilüferler giyinmiş yosunlu bir suyun davetkarlığı gibi suskunluğum,
Gökyüzünün mavi kadifesinde kanatlanacak yüreğimiz,
Sevinci renginde taşıyan
beyaz güvercinler konacak avuçlarımıza.
Yer şahit olsun ki,
Kızıl güller ekeceğiz bulutların rengine
Aşk bahçemize taze toprak kokusu düşecek
Gülümse sevgili,
düşüncelerin cennetine aç yüreğini:
iyimser düşler görelim
Yasemin tohumları ekelim toprağın kalbine,
dalları kucaklayıp
dudaklarından öpelim çiçeklerin,
Sarhoş bir gezginin iltica duygusu ile sığınmış
beton kokan renklere...
cebinde kaybedilmiş eylemsel harfler hazinesi,
elinde hüzünlü kelimeler taşıyan ıslak bir heybesi..!
Gidişine masum yalnızlıklar yerleşecek sevgili
sancılı değişimler doğuracaksın.
Duman rengi kederler giyinecek gözlerin,
sevimsiz aynalar tutan ellerinle vebalı ormanlara koşacaksın.
Yaşlı bir ağaç gövdesine benzeyecek yüzün,
yapraksız duruşunda lanetli acılar besleyeceksin.
Gel sevgili,
yaşam ikliminin en kutsal mevsimine gidelim
binbir çiçeğin gülümsediği
düşler vadisine kuralım evimizi,
merhamet pınarından içip
sevgi ırmağında serinleyelim
Islak ve kaygan bir örtünün ardında gözlerin
kirpiklerin demir parmaklı duvar,
yüzünde bir ışığın vedası
aranan kayıp ilanı gibi gülüşün
ellerin ürkek, avuçların kapalı bir sandık
bakmak sana
Aşk dediğin,
Kavga Çiçeği’nin tomurcuklarından doğmalı
taze toprak kokusunda filizlenmeli,
kan kaybeden sessiz pusularda yeşermeli.
Aşk dediğin coşkun olmalı,
Beyaz Patika’lardan Munzur’un mavi tepelerine koşmalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!