Zifiri karanlığa gömülmüş gözlerim
Beklemekteyim...
Bir halki ne soranım var
Nede anlatanım halimden
Kırk yıl geçti,yirmibir yıl üstünden
Karanlığa gömüldü bir asırdır gözlerim
Nasıl bir kazı çalışması yapmışsan kalbimizde
Bir türlü kapatamıyoruz o kara deliği;
Ben ve beynim.
İki senedir hiç gelmemiştin aklıma,
iki senedir hiç çıkmadığın gibi yüreğimden.
Şimdi nedendir bilinmez,
Şairler aç ölür derdi babam, anlamamıştım…
Her köşesi yüzlerce kıvrım bir battaniye idi kafiyeler,
Sardım etrafına dizelerimin, onlarda benim gibi üşümesinler,
Dışarıda kar, sanki Sarıkamış kadar…
İlle de önünü mü kesmek lazım sözcüklerin,
Şimdi,nasıl anlatılabilir ki sana sen,
Yüzyıllarca düşünecek bir ömrü yaşayamazken.
İsmini yazarken titreyen elim nasıl sıralar,yüzündeki anlamı,
Nasıl yazabilirim,senden önce yaşayamadıklarımı,
En zoru sana şiir yazmakmış yada yazabilememek yeterince,
Şimdi hangi şairin kafiyelerini çalsam da nohoşlaşırlar senin başladığın yerde.
Gözlerinden almıştı toprak rengini,
ve saçlarının hediysiydi;
bütün denizlere dalgalar.
Her bülbülün bir gülü,
her gülün dikeni,
her dikenin bir damla akıtacak kanı var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!