1992 yılının sıcak bir ağustos gününde Kahramanmaraş’ta dünyaya geldim. Eğitim hayatım Kahramanmaraş’ta sırasıyla Dumlupınar İlköğretim Okulu, Kahramanmaraş İlköğretim Okulu ve Hoca Ahmet Yesevi Lisesinde geçti. Üniversite tahsili için Karadeniz’in saklı kalmış cenneti olan Giresun’u tercih ettim. Giresun Üniversitesinde hayal ettiğim bir meslek olmasa da merak ettiğim bir mesleğin bölümü olan Harita ve Kadastro Bölümünden mezun oldum. Mesleği yaklaşık 3 yıl kadar icra ettikten sonra asıl istediğim, çalışırken mutlu olduğum bir iş olan yönetmen ...
Tutup kollarımdan anlat bana yanlış de.
Nasıl unuturum ben?
Gözlerinde yanmışken.
Şimdi hangi denizin dalgasında savrulacağım,
dudaklarıma sen tadında esintiler gelmişken.
Hayal mi gerçek mi, söylesene nesin sen?
İçimde bıraktığın bir yıkıntı peşinde.
Mutluydum, tabi eskiden.
Bir tablo kadar donuk durma, saçlarından esinlen.
Dalgalan ve öyle git.
Bırak beni desem bile, sarıl bana kal yanımda.
Beni ölümüne terk et!
Yine kendimi tutamadım ama sana rağmen.
Dökülüyor derdest.
Ben kendimden geçiyorum uyanıyor gaflet.
Şiarı fark ettim, doğru bu dank etti!
Gündüzüm gece satırlarım sana ecel.
Kaleme sığındım ben kanatsa da acıtmıyor geçen.
Vuslatın matemine dem vuruyor sene.
Ömrüme sığmıyorsun bol geliyor peçen.
Bana bir karanlığı hatırlatır hatıralar.
Bu diyar sana küskün, elimde kalanları topluyorum.
Üzgünüm, üzdüm.
Gözlerini süzdün, ben bileklerimi sıvazlarken
kan nehrine dönen özlemin bile kördü.
Nefret bana yâr, duaların saf ama bu karanlığın içindeyim
Gece sabaha yaklaşırken.
Peşimden sürüklediğim onca dertle dertleşirken.
Ve hatta birkaç şarkı eşliğinde, paramparça birkaç paket
yoldaş olur sensizliğe.
Sakın yanlış anlama, bu bir sitem değil.
Geceler aynasız, ziyadesiyle yorgunum.
Bir sabah daha kaldıracak tahammülüm kalmadı.
Bu isyan değil, hücrelerime işleyen bir zevk seyir sadece.
Geçitlerim dar ve rehin.
Ben paramparça ettiğin papatyaların hesabındayım.
Bir yağmur okşarken yanaklarını;
ben olmak istediğin yalanlarım, haydi kandır.
İnsanlar inandığı kadar mutludur fakat
mutlu olduğum bir inançta sen bana yardın.
Bir yağmur okşarken yalanlarını;
Gece bile rengini açtığı halde sen hangi tondasın cevap ver.
Çığlık olur bakışlarım yâr, gözlerinin bana kaçtığı yerden.
Sen hangi cümlem, sen hangi tümce?
Özneler bile kifayetsiz kalır.
Seni sevmek bir din olurdu, seni seyretmek ibadetken.
Yarın dolar dedi, bugün boş tasım.
Kör bir sokak lambasında buldum aşkı henüz ben.
Bir sepetin içinde soğuktan üşürken.
Ellerimle sardım onu.
Ve hayran olduğum bir sonbaharı hatırlattı, dizinde uyurken.
Şimdilik veda ettim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!