Şerbetli Limonatalar Şiiri - Cağlar Akarsu

Şerbetli Limonatalar
........
Bir sabah vakti,
Sokak başlarında,
Sarmaşıkların dolaştığı, ahşap evler,
Semt kahvesinin önünden geçerken,
Çocukça neşelerimize karışırdı, gülüşler,
Köşe başlarında beklerken
Uzun manili sözleriyle, şerbetçi görünürdü!
Gümüş şerbetlikleri sırtına yüklemiş,
Çıngırdaklı seslerin zil çalışlarında,
Sallanan, iri mavi nazar boncukları,

Annemin bizlere taktığı tek süsüydü,
Ben ise bu konularda hep şerbetli gezdim,
Ayşe kadının kurşun döktüğü tası,
Bir gece vakti aşırıp, şerbet niyeti içtim,
Limon tozu karıştırılmış, limonatalar,
Gezmekler beklediğimiz tek ikramdı,
Bebekleri baş uçunda loğusa yatağının,
Renkli kurdele, bir- bir sallanırken,
Beşiklerin gıcırtıları uzar da giderdi,
Büyük cam fincanlarda, karanfil kokulu,
Fıstıklı şerbetlerin başında kavga ederdik,
Çıtır –çıtır bir simit gevreğini ısırırken,
Midelerimizde ki bayramı neşe ile kutlardık,
....
Yıllar ne de çabuk geçti,
Bizim bol şekerli şerbetler,

Köşe başında ki, bakkal vitrinde,
Cam bir şişe içinde, gazoz oluverdi,
Burnumu anamın eteğine silerken,
Yatağımdan “ şerbet isterim “ diye kalkardım.
.....
O ise beni, ”iğne” yaptırmakla korkutuyordu,
Dişçi dükkanının önünden geçerken,
Hep yüreğim küt-küt atıyordu,
Hiçbir zaman erkekliği ele vermezdim,
Dişimi çektirirken morfin bile tercih etmezdim,
Ağzımı son çene kemiğime kadar, açarken,
Bir anda, “”babam”” sözü değil de,
Her zaman ki gibi “” anam” sözü çıktı,
......
Yıllar nede çabuk geçti,
Hala bir korkudur iğneler,
Alışamadım bir türlüde gitti
....
2003