Bir gün gidiyordular,gençler kıra içmeye,
Uğramıştı yolları,Şeyh Hasan Sezaiye,
Hasan Sezayi sordu-Evlat böyle nereye?
Yolunuz açık olsun,ne var sizin heybede?
Gençler yalan söyledi,Hasan Sezayi Sultana,
Efendi Babam bugün,gidiyoruz kırlara,
Merak buyurmayın siz,şerbet vardır şişede,
Peki öyle olsun der,Hasan Sezayi gençlere.
Giderler gençler ordan,varıp hemen kırlara,
Sofrayı kurup hemen,başladılar içmeye,
Şaşırdı hemen hepsi,şerbet doluydu şişe,
Hemence anlar gençler,Şeyhin söylediğine.
Bir daha içmez gençler,gelip ederler tevbe,
Söz verirler Allaha,Hasan Sezayi ile,
Duyulur bu keramet,yayılır dilden dile,
Koşar Edirne halkı,Şeyhi gelip görmeye.
Şeyh Sezayi'nin çoktur,böyle kerametleri,
İftira ettiler bir de,dediler zina etti,
Astılar bir boynuzu,dergahın kapısına,
Uyuz musallat oldu,İftira yapanlara.
Hepsi gelip de tevbe,ettiler dergahında,
Ululara dahleden,iflah olamaz anda,
Tarihte bolca vardır,misalleri dopdolu,
Alimlerle Salihle,doludur Anadolu.
16.10.2014//KIRIKKALE
Hidayet Doğan OsmanoğluKayıt Tarihi : 20.10.2014 14:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!