Gönül mecnun gibi dağa yayıldı
Dağlar lalesini budağından öp
Ben dedim öpmeye sine yahşıdır
Gönül çok yalvardı yanağından öp
Bahçeyi ekerler bardan ötürü
Düştüm sahralara düştüm çöllere
Vaktim tamam iken indim ellere
Elimde zülfikar altımda düldül
Karşımda Kamber Ağa’mı gördüm
Binince düldüle çıktı meydana
Hüsnü bu cihana şems olan aşık
Bu saat Azrail ne üstündedir
Elinde var mürekkebi kalemi
Elbet defteri var ne üstündedir
Kim Hak Taalaya verdi selamı
Muhkem akan çayı nasıl bilirler
Abının şiddeti selden görünür
Arifan olanlar bezme gelirler
Bir cevher sarfeden dilde görünür
Bedbine bed yere asla kanılmaz
Nasıl geldin nasıl gittin dünyadan
Aşkın tuzağında tutuldun mu hiç
Cefa çekmek için Yusuf misali
Kul olup meydanda satıldın mı hiç
Aşkın badesinden bir kase içip
Senden ayrılalı ey melek sima
Sor ki neler geldi başıma benim
Diyarı gurbette han köşesinde
Felek zehir kattı aşıma benim
Sen beni ayırdın kisb ü kârımdan
Sevdim sanarak sen bana kurban olacan mı
Rahında feda canını … her an olacan mı
Hasta dilin hazık isen sende devası
Lütfeyleyerek derdime derman olacan mı
Ulu Tanrı keremine çok şükür
Bu keremle ben canana eriştim
Elden ele kaptan kaba süzüldüm
Katre iken ol ummana eriştim
Ulu Tanrı verdi şair camını
Uyup bu dünyaya bel bağlayanlar
Canını ateş ile dağlayanlar
Atlas kumaş giyip şal bağlayanlar
Dünyadan beş arşın bez aldı gitti
Ne ile açılır cennetin deri
Yok yerden var ettin yer ile göğü
Erittin gevheri düz eyledin şah
Altı günde bu dünyayı halkettin
Kendini kandilde nur eyledin şah
Dilimde var ismi azam duası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!