Gittim, hatırladıklarımdan uzağa dek.
Bir su doldurdum bardağa, eskilerdenmiş gibi.
Sanki, kapı açılacak bir anda,
Tanıdık bir yüz görecekmiş gözlerim gibi.
Kapattım, kitabın son satırıyla noktaladım.
Yaşadıklarım uzak kalsın diye bir müddet.
Sakladım şarabımı, buruk geleceğime
Zamânı iki kalp arasına aldım.
İnandıklarım, değerlerim oldu hiçlik pınarı
Ben ise kan içinde yerdeyim,
Rüyâ mı ayırt edemedim, neredeyim?
Yine mi ev, yine mi yorucu bahar rüzgârı?
Kalkamadım bu sabah yataktan,
Uyuyamadığım gecelerin hatrına;
Kadehime uzandım, tutamadan kaydı.
Kokusu beni sardı, uyandıramadı.
Tekrâr yazıyorum, mürekkep geliyor, düşüyor.
Şarabım bitiyor, tekrâr kafamı dolduruyor.
Ne zamân yazabildim ki zemher' gelmeden?
Ne zamân yaşadım ki bu sayfa doluyor?
Ölüyorum, yazdım, kurtaran olmadı.
Özlüyorum dedim, hissedenler uçtu.
Cânım, cânânım dedim o kimselere,
Kimse olduğunu gönlüm anlamadı.
Kayıt Tarihi : 25.12.2024 00:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ufak bir damla giryemden harç olan, ufak bir damla şarabıma dâhil edilecek olan..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!