Senin adında geçen bütün harfleri sevmiştim
Bunca zaman benim için bir anlam taşımayan E harfi
Senin sözlerinle efsunlanmıştı işte
Bütün harfleri ayrı ayrı öpüp okşamıştım
R ye büyük bir saygı duymuştum
Yere göğe koyamamıştım
Ben yine vapurdayım.
Biletçi yine aynı yerinde
Turnikeler aynı yerinde
Vapur yine aynı yere yanaştı suları iterek
Görevli yine her zamanki gibi bağladı vapuru.
Herkes yine her zaman ki heyecanla
Her yerde göremezsin artık kelebekleri
İstanbul betonu sever kelebek yeşili
İstanbul hareketi sever
Kelebek yalnızca kendi kanat hareketlerini
Eğer İstanbul’daysan ve bir kelebeksen
Yaralı bir kuştum
Senin gönül bahçene düştüm
Sıcak avuçlarının arasına aldın önce
Öptün sardın yaralarımı
Kırık kanadıma dokundun narince
Bütün çırpınışlarıma rağmen incitmedin
Sen seviyorsun diye
Görmediğim memleketleri sevdim ben
Sen nereliysen oralı oldum
Senin yediğini yedim
İçtiğini içtim
Ancak karlar eridiğinde ortaya çıkacaktı toprak
Ama çıkacaktı ya sonunda
Elbet eriyecekti
Erimek karın hakikatiydi
Özüne dönmek
En hakiki olan şeyden bile daha kutsal değil miydi?
Maviyi sen yaratmış olmalısın
Bu kadar güzel olmasının başka bir sebebi olamaz çünkü
Ve mavi sıkılmasın diye beyaz bulutları ona yoldaş etmişsin
O halde gökyüzüne yıldızları da sen astın
Siyahı keşfettiğinde
Elimde kuru bir ekmekle kalakalmışım öylece
Sahipsiz bırakmış karanlık dünya beni
Girdabına çekerken bütün iyilikleri
Gözyaşlarım dokundu yanağıma
Çırılçıplak ayaklarımdan çekilmiş sanki ruhum
Sevmenin lezzetini tadan biri
Bu kadar kötü olabilir mi?
İyiliğin tadı kalmaz mı yüreğinin kıyısında
Seni seversem bütün insanlar güzel
Bütün yıldızlar parlak şimdi
Doğrulmuş bana doğru dimdik baksam
Sokacak sanki zehrini akıtacak
Bütün vücudumu sarsacak
Kaskatı kalacağım olduğum yerde
Her şeyi kendisine döndüren bir ateş gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!