Soru sormak
Sana dair herşeye
Sorgulamaya bağımlı beynim
sonsuz cevapların peşinde
Çocuksu saflığıma damgalanmış bir lekeydin
öyle bir cevaptı istedim
Yağmura bir gökyüzü...
Yağmura bir türkü...
Yağmura bir ayrılık var bu gece.
Diyarbakır'da bir sürgün gecesi
Bir ekmek, bir şarap
Gözlerinle sevişmenin
Asli kokusunu alıyor hayattan sevginin
Yalın bir ağıtta şimdi!
Teli koparılan bir gelin tavrında,
en zorunu yaşıyor hasretlerin.
Mülteci çadırı timsali gözlerindi esirliğim
Özgürlüğe koşarken bir halkın ezilişiydin ruhumda
Beyrut havasında geçerken sensiz günlerim
ve
Bombalar yağarken her bir tek hücreme
Sessiz bir militan çığlığı oluuveriyordu şimdi sensizlik zihnimde
Hesap sormadan kapımızı çalan zamansızlığa,
gitemeden yalnızlığa sarılır gibi hep
hep aynı cinayetin yasını tutmak...
bende bir sevgili, gözlerinde bir aşk
Bir sendin! göğsümde barınırdığım suluetinden uzak.
Yırtar atarım geceyi, hesabını hiç tutmam
Sorguya süngülü bir beyinle varmak isterken sana,
Seni aklamak için,
cocukluğuma damgalanmış bir lekeydi sildiğim
Enginliğinden kurtulamadığım,
engin denizere vurgun gözelerine baktım daha dün gece.
Artık denize düşen bir yağmur damlasının kayboluşu düşüncesinde değil;
Seni sevmenin sınırsızlığıydı içimdeki,
ama asla sensizliğin sınırı deği.
Ve yine seni sevmenin kuralsızlığımıydı ki,
yılların eskittiği bir dil mi anıyordu seni.
Yoksa yılların celbettiği beynimle mi düşünüyordum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!