Hangi sokakta, hangi ağacın altında
Belki küçük eski bir evde
Hangi yokluk gününde
Veya hangi ülkede
Sebebi bilinmeyen bir şekilde
Belki yağmurlu bir günde
Vurdu yalnız geceden bir bahar
Suskun ele alınmayan keder
Kaldı mı ki hayat? Yaşamak?
Sordum sadece
Günlerden uzak bir gün isterim
En çokta kendimden
Bir oğlum olmalı
Anadan babadan
Dertlerden kederlerden uzak bir oğul
Savrulmamalı bizim gibi gençliği
Adı Rüzgar olmalı
Tozu da o oynatmalı, taşı da
Bir kez dahi görmemişken seni
Nedendir bilmem seviyorum seni
Manasız meraklarımdan bile ötede
Nasıl iç çekiyorum bir bilsen
Yaşamım, yaşım, yaş...
Nasılsa yoksun, gelmiyorsun
Ötelerden bakar dururum sana
Bilirim uzaksın, uzaktın
Öyle de kalacaksın
Dünlerden uzak
Bugünden yakın
Ama olacak bilirim
Geceler yoruyor be arkadaş
Özlediklerim de var
Nefret imde kinim de bende saklı
Olmaz olası karanlık gene sardı her yanımı
Sonra insanlar
Nefessiz gölgeler etrafımda
Bir bilet aldım ölümün kenarında
Bu gece son gecem
Gece gelmiş, içmişiz biraz
Sarhoş olmuşum ben
Sövüyorum geçmişi secereli hayata
İki kadehlik yerim kaldı
Oysa,
İçimizden geliyordu ağlamak
Hani kimsesiz zamanlarımızda
Suskunluğumuza saklanıp
Derin iç çekmeler sonrası
Birazda karanlık
Yazılmayan korkularıdır insanların
Yüzlerinin ardında taşıdıkları iğrençlikler
Kalender saat vurduğunda
Ne denli iğrenç mahlukatlar olduğunu
Değil siz ben bile göreceğim
Kör gözümle duymaz kulaklarımla
Mevsimlerden kayip bir bahar
Uc uca yasanmis hayatlar
Sonra ben, sonra sen
Tencerede dipsizesmis zaman...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!