Yorgun bir savaşçı misali kalbim
Savaşıyor ruhumun karanlığında
Kan kaybediyor günden güne
Yaşıyorum desem bana haksızlık
Ölüyorum desem ona
Savruluyor ummanda bir girdapta umarsızca,
Sonbahari yaşayan ağaçlar gibi dökülüyor yapraklarımiz
Sert rüzgarlar dövüyor sanki ruhumuzu
Bilirim sonrası kış, çetin bir yolculuk
Ve ben yine hazırlıksız
Üzülme, ilk sonbahar değil bu savuran duygularımı
Ve son kış olmayacak gönlümde sert geçen
Aldanma yazdigim mana dolu satırlara,kelimelerle oynamayı okullarda ogrendim. Sadece cumleden ibaretse sözlerim gözümün yaşına da bakma koy sen beni kapıya.
Aldanma yazdigim şiirlere. Kimbilir kac kadina daha yazıldı silindi satırlarım. Sadece şiirlerden ibaretse hislerim gözümün yaşına yine bakma koy sen beni kapiya.
Aldanma seni seviyorumlarıma, aşığımlara. Ağızda sakız olmus cümleler bunlar. Karanlığına güneş olamadıysam eger sen yine hic dusunme. Koy sen beni kapıya.
Düştüğünde uzanmadıysa elim, var olanı vermeyi istemediyse benligim, bahanelerden set örüp duruyorsa dilim bilki ben seni zerre hak etmedim.
Öfkeyle gitmek istedin de dur demeyi bilmediysem, öfkeyle adını namerde meze ettiysem, ardından bir gün kem sözü başkasına etmissem, ben adam olamamışım koy sen beni kapıya.
Ben gunahsiz değilim her insan gibi, bir parca yanlistan ibaretim. Ne gunahima ortak isterim ne yanlisima hakim. Oldugum gibi kabul etmeyi kabul etmezse benliğin. Birak haklı haksızı koy sen beni kapıya.
Ey sevgili dolunay vaktidir şimdi
Dışarıda amansız bir pus
Sessizlik çökmüş bu diyara
Her bir karış kan kokmakta
Zifiri karanlıkta kalmış tüm sevgiler
Herbiri ayrı bir mezar, herbiri ayrı ceset
Bir varmış bir yokmuş diye başlarmis tüm masallar.
Ve her çocuk severmiş masal dinlemeyi.
Kırmızı başlıklı kızdan öğrenirmis insanların yalancı olduğunu,
hansel ve gretel den öğrenirmis güzel görünen her şeyde bir kötülük olduğunu.
Sonra büyürmüş o çocuk.
Uçurumun kenarında, bekliyorum ecelimi.
Attığım her adımın ölüme gittiğini bile bile,
Gidiyorum bende körükörüne.
Ölümsüzlüğe götüren ölümün eşiğindeyim şimdi,
Ölümün korkusuna inat,
İçimde ölümsüzleşmenin verdiği garip heyecan.
Karlı dağlar gördüm gök kubbeye uzanan
Ve denizler enginlere yol alan
İnsanlar gördüm dağ kadar heybetli,umman kadar engin
Aşkı gördüm ateşler içinde harlanan
Ve sevgiyi gördüm aşkın közlerinde yol alan
Ve sevdalılar gördüm bir türlü vuslat mümkün olmayan
Açılmamış sırlarım var benim
Anlatamadığım hakikatlerim
Yazılmamış şiirlerim
Yaşayamadığım sevdalarım
Gidemediğim yerler var mesela
Gidip de bulamadıklarım fazlasıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!