El değmemiş ufkunda yeşil ovaların
Çimler boy olmuş, dizlerinde kısrakların
Çıplak sırtında gizlerimiz koşuyor
Koşmuyor
Yüzüyor ekin dalgalarında
Hırçınlığım yelelerine yapışmış
Kısrağım bu ne cesaret, bu ne korku
Dokunmama izin veriyorsun, sevişmeme hayır
Gülkurusu yapraklar dökülüyor kadehine
Acımasız soruyorsun;
Yıllanmış şarabı genç dudak içer mi hiç.
Baygın kokunla esip geçiyorsun yanımdan
Avuçlarından kan sızıyor
Parmaklarının arasından yüreğim.
Telaşını sakinleştiriyorum ellerimin kıvrımlarında
Tenimde dağılıyorsun üryan
Kaldırıp attığım yastığının altında her şeyin
Bütün gizlerin, yani SEN
Suçluyum, tehlikeliyim, fazla karayım
Yaralı kurdun vahşeti bulaşmış
Öteleri görünmeyen buğulu bir adamım
Gözlerinde el değmemiş
Ah göğsündeki parmak izsiz şato
Suskun dilinin yamacından susuzluğun coşuyor
Derini yüzüyorum, evcilleşmemiş neyin varsa
tenime bulaşıyor
Susuzluk oluyorsun
Eğilsem yeryüzüne, aşk olsam
Fark ettirmeden
Git gide çöl oluyorsun
Uzatsam dokunsam gizli gözyaşlarına
Uçarı bir hayal
Yaklaştıkça daha da serap oluyorsun
Kayıt Tarihi : 19.6.2010 02:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İrfan Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/19/serap-95.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!