Çok seneler sonra,
Kendi için de yaşaması gerektiğini söyledi kalbi.
Daha fazla,
Fırtınaları barındıracak gücü
Bulamadı kendinde herhalde.
İçinde,
Doğan, büyüyen, ölen onca karmaşıklık,
Yüreğin isyanı olsa gerekti.
Ve içindeki çocuk uyanıverdi işte…
Uçsuz bucaksız bir sahranın ortasında,
Kızgın kumlara bata çıka,
İlerlerken umarsızca,
Bizar ve sürgün bir gönülle…
Bir anda
Bir serabın içinde buluverdi kendini.
Cennet misali bir güzellikti karşısında duran.
Bir adım daha atsa
Erişilebilecek olan…
Gerçekle hayali karıştıran biri olarak,
Korkuları baş gösterdi yine…
Ya bu gerçekten bir serapsa?
Diz çöküp seyretmek olabildiğince,
Şimdilik tek yapabileceği,
Silinir yok olur endişesiyle…
O çölün ortasında,
Kendi yüreği de bir çöldü aslında.
Parça bütüne mi kavuşmuştu ne?
Kirpiklerden yeryüzüne dökülmeye yüz tutmuş
Damlalara inat,
İçine akıttı yine her ne varsa…
Anlamıştı;
Bu gün ölüm okşamıştı ruhunu yine…
Eser bir rüzgâr delicesine,
Alır götürür,
Temizlerdi hepsini,
Geçer giderdi nasılsa…
Kayıt Tarihi : 5.2.2015 14:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!