SERAİR-İ VÜCUD (Yaradılış Sırları)

Gözlerimiz görür talimat verir,
Beyin algılar sana yol verir,
Görmeyen dünyayı karanlık bilir,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Dilin olmasa tadı almasın,
Derdini anlatıp anlaşamasın,
İki çift kelime konuşamazsın,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Başta iki kulak, görevi duymak,
Söylenen sözü duyup anlamak,
Kirpiğin görevi gözü korumak,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Kaşlar göz üstünde güzel durunca,
Yüzde duruşuyla mana bulunca,
Burun kokuları algılayınca,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Vücudun motoru, kalbi, düşünde…
Ne kadar düzenli kendi işinde,
Bir kere teklese ömrün içinde,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Ağzındaki dişin sayısı bile,
Hele birkaç tane verince fire,
Tamamen bitince başlıyor çile,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Gece gündüz yeriz mide ses etmez,
Damak zevki diye yediğin bitmez,
Değirmene versen böyle öğütmez,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Biri atar, toplar, kılcal damarlar,
Senin için kanı taşır hamallar,
Yumruk kadar sağlam böbrek bulanlar,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Akciğerin oksijenle şişince,
Uzak yollar ayaklarla aşınca,
Bağırsağın görevini yapınca,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır,

Küçücük öd’ünün patladığını,
Karaciğerinin olmadığını,
Dalağın ne işe yaradığını,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Özür var ise beyinde yaştır,
Bütün bedeni gezdiren baştır,
Olmayan için güzellik saçtır,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

Kayaturan mekanizma dört dörtlük,
Neresinden baksan bin kez şükürlük,
Yaradan eseri işte büyüklük,
Düşünüp şükretsek ne kadar azdır.

(01.03.2008-Saat: 23.05)