Sera Şiiri - Münzevî Muhayyelât

Münzevî Muhayyelât
203

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Sera

sen eyy

sesinin uçurumundan her atladığımda

yine sesinin pamuktan yatağına düştüğüm

içeriden dışarıya bir göçtür

kuşların göze alamadığı

yeşile doygun kıyılardan

sızı sarkıtan yabanıl kuşların

bunu sana bir parkta

boş bir salıncakta sallanırken de

bir gece yarısında da söyleyebilirdim sera

ya da kör uçurumunda bir son yazın

eylülden öteye söz biriktirip

resimsiz düşlerime kan kılmak istemesem gözlerini

bir irtifadır sözden iştaha doğru savrulan bulut

dolgun kırmızısında geniş gökyüzümün

şeksiz şüphesiz secdelerle yardığımızda toprağı

ateşe daldığımızda gülistan niyetine

hep

hep o var olmuşluğumuzun gri sıkıntısı

hep

hep o yaşamak denilen incecik ağrı

hep

hep sera

gözlerindeki sihrin simyasından içime düşen mağaralar

ama hep sera

hep gözlerinin o meraklı

o şaşkın

o aşkın algoritmasını yığınlayan bakışlarından

dolayıdır ki

içimde binlerce eyyam uçuşur

her devrimi seninle yapmak

her yüzeyi sana sindirmek

her hayat detayını sana indirgemek gibi

şiirden arta kalan hiç bir şeydir bazen

herşeyden artakalan sadece bir şiir

bil ki sera

dünya bizim için bir cennet kesiti

bir eflatun genişliktir

sözün

özün

yazın

güzün

bunca sinmesi de bu yüzden

içimizin duvarlarına

sesinin kıyısından her açıldığımda

rüzgarsız irkilişlerle yine

sesinin limanına düştüğüm eyy

bil ki artık

gri resimlerle yorumlanmayacak rüyalar

bir cendere olmayacak yaşam denen heyula

m.M..

Münzevî Muhayyelât
Kayıt Tarihi : 22.10.2010 20:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah

    hep

    o var olmuşluğumuzun gri sıkıntısı

    hep

    o yaşamak denilen incecik ağrı

    hep

    gözlerindeki sihrin simyasından içime düşen mağaralar

    @..

    Cevap Yaz
  • Münzevi Muhayyelat
    Münzevi Muhayyelat

    her devrimi seninle yapmak

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Münzevî Muhayyelât