Ser Verip Sır Vermeyenler
Onlar onlar
Dünya emperyalizmine baş kaldıranlardı
Hak hukuk tanımayanların
Alçaklıklarını yüzüne haykıranlardı
Köleleştirilmeye karşı duranlardı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bu uluslararası söylemlerin
usd destekli birilerinin içimize şırınga ettiğini çok iyi bilirim
gardaş
70 li 80 li yıllarından kalmış izler var
oysa bu gün dünya üzerinde ya da uzağa gitmeye gerek yok
halen ülkemde oynanan oyunları görmezden gelme pahasına
kendini güncellesen ve
gerçekleri
günümüz oyunlarını
usd menşeili senaryoları dile getirsen günahsız
gelecekte psikolojisi bozuk insanları
Cebbar Korkmaz'ın kelimeleri ile dinlesek
içimize nifak sokuan kanıbozukları
iktidarda kalma uğruna vatanımı satanları
o özgün tavrınla işlesen ne güzel olacak
tam puan ve
derin saygılarımla
İbrahim Çelikli
şiirinizi 1996 da yazmışsınız. yıl 2007. 2027/57 de de güncelliğini yitirmemiş olacak diye kaygılanıyor insan.
selamlarımla.
Onlar onlar
Dünya emperyalizmine baş kaldıranlardı
Hak hukuk tanımayanların
Alçaklıklarını yüzüne haykıranlardı
Köleleştirilmeye karşı duranlardı
Ezilen
Sömürülenlerin haklarını arayanlardı
İnsanlığa ışık saçanlardı
Halk uğruna ölmekten korkmayanlardı
Halkı için canlarını ortaya koyanlardı
Onurlu namuslu insanlardı
Onları haksızlığa başkaldıranlar bilirler
Ser verip sır vermeyenler
Onlar BAHTİYARlardır.onlarıın mücadelesi önünde saygı ile eğiliyorum.tebrikler serçe yüreğimden sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.İsa Tekin
Çetelere sömürü düzenine karşı
Avazlarında özgürlük marşı
Onlar için emperyalizme verilemezdi ülkenin hiçbir karışı
Haykırdılar dünyaya kardeşliği barışı
Miras bıraktılar gençliğe özgürlük yarışı
Yiğitlikten yiğitlikti onların duruşu
Onları emperyalizme teslim olmayanlar bilirler
Ser verip sır vermeyenler
duyarlı yüregi kutlarım
evet sevgili dost.
o ser verenlerin isimleri şimdi kardeşlerimizin isimleri.
iyiki de vardılar.
yoksa bilemezdik hedefi.
önemli olan çok yaşamak değil,
(can yücelin dediği gibi) en güzel yüz metreyi koşmaktır.
susma dost
deniz şahinoğlu
Haykırdılar dünyaya kardeşliği barışı
Miras bıraktılar gençliğe özgürlük yarışı
Yiğitlikten yiğitlikti onların duruşu
Onları emperyalizme teslim olmayanlar bilirler
Ser verip sır vermeyenler
harika ötesiydi......saygılar
Haykırdılar dünyaya kardeşliği barışı
Miras bıraktılar gençliğe özgürlük yarışı
Yiğitlikten yiğitlikti onların duruşu
Onları emperyalizme teslim olmayanlar bilirler
Ser verip sır vermeyenler
harika ötesiydi......saygılar
Onlar canları pahasına bedenlerini hain kurşunlara siper edenlerdi...Onlar dayanışmanın en güzel örneklerini sunanlardı...
Onları asarak, keserek, sürgün ederek, korkutarak karanlığa işnsanlığı mahkum ettiklerini sandılar birileri...
Onların aydınlıkları o kadar parıltılı bir ışıktırki asla kararmayan, gün geçtikçe dahada ışık saçan bir ideoloji güneşi bıraktılar insanca yaşamak için insanlığa...
Ve onlar ser verip sır vermeden gönderildiler amanız ölümlere...
Saygı ve selamlarımla üstadım...
Orhan ÇAPAN
Yiğitlikten yiğitlikti onların duruşu
Onları emperyalizme teslim olmayanlar bilirler
Ser verip sır vermeyenler ,,,,
-Sanırım bu güzel şiiri okuyan , bugünkü emperyalist güçlerin nedenli ülkemizde cirit attıklarını da bilirler..
siyasi bir çalışma, saygı duyuyorum.
paylaştığınız için teşekkürler üstad.
emeğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta