Eğdin eğilmez başımı umutsuzluğa Ayşe'm...
Bir kez olsun ışımadı ufuklarım.
Gecelerime ne ay doğdu,
Ne de bir yıldız gördüm gecelerimde.
Hangi kapıyı çaldıysam karşımda yokluğun
Hangi telefona koştuysam sensizlik karşıladı beni.
Yüreğime baktığımda, ay gibi ışıyordun...
Uzandım yerden göğe, gölgen bile kayboldu.
Ahh Ayşe'm, elmas yüreklim;
Kaç asır geçti biliyor musun üzerinden öksüzlüğümün?
Beni Sensizliğe esir edişinin kaçıncı yüzyılındayım?
Ne zaman bitecek bu ceza?
Işıldayan gözlerin ne zaman müjdesini verecek vuslatın?
Bırak seni, hayaline bile hasretim Ayşe'm.
Böyle çekip gitmen için ne yaptım? söyle..!
Gül ellerinden yaptığın darağacına asarak sensizlik urganını
Gel deyişlerin bile titrememe yetiyor Ayşe'm.
Ben cellâdım olurum, yeter ki sen iste.
İşte, sensizlik urganın boynumda,
Bırakıp huzur âlemine seni
Ve alıp bütün dertlerini
Üzerinde durduğum sehpadan,
Sensizlikten sonsuzluğa yürümeye hazırım Ayşe'm.
Haydi git...
Gökyüzünde yıldızlara bak, gidişimi göreceksin.
Son bir dileğim var senden;
Yağmurlu bir günde, Mihr-i Can'la birlikte bana gelin olur mu?
02.03.2007-Alibeyköy/İst.
Kadir TuranKayıt Tarihi : 2.3.2007 20:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!