Hasret dolu mısralarım
Geçmişimle yüz yüze
Yılların alıpta götüremediği
Bir aşk var içimde
Sonsuzluğa götürür beni
Kalbimi kör eden
Dilimde lal cümlelerim
Firari uykularım
Geceler dost akan gözyaşlarıma
Hayalin avutur beni
Yastığımda hala sen
Gülümsetir hasretin acısı
Hani alırdın ya koynuna beni
Yıldızların kıskandığı
Gecenin en vazgeçilmez anlarında
Kahkahalarım gökyüzünü aydınlatırdı
Şimdi ise sevinçlerim bir kazaya
kurban
En ağır biçimde yaralı
Kaderin yazmaya cesaret edemediği sen
Şimdi çok uzaklardasın
Ürperiyorum düşüncelerim firari
Yok oluyorum yavaş yavaş
Kendi benliğimi öldürcesine
Bir çift göz ağlıyor
Nedeni belli huysuz
Kör kütük hasret ayıklıyorum
Sevdası derin yamaçlarda
Ellerim üşüyor sıcaklığına
Sevdamı arar oldum istasyonu puslu
tren garında
Hadi gel de bul beni
Aşkının darmadağın ettiği enkazı
Yoksul yüreğimin kapanmayan yarası
Duy sesimi burası ölüm pençesi
Cehennemin yangın sahası
Kavruluyor yüreğim
Dayanacak gibi durmuyor
Bu canın kalp parçası
Kayıt Tarihi : 18.8.2016 16:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsan 'keşke hiç tanımasam, sevmeseydim' diyor, ayrılığın pençesine düşünce..
İçli şiirinizi ve sizi kutlarım Esma Hanım..
TÜM YORUMLAR (2)