Bir düğün yerindeyim, oturduğum yer ıssız
Sensizliğin sesini dinledim sessiz sessiz
Bir kapıdan girenler, öbüründen kaçanlar
Gözlerime takıldı göz önünden uçanlar
Hayal diyarındayım, boşluğun içindeyim
Yetim Balkanlar'dayım, Türkistan’da, Çin’deyim
Asırlarca; sevgili, gül dürdün, yüz güldürdün
Gidişin hazin oldu, yürekleri öldürdün
Sis kaplamış ovayı, tozlu yolda al taylar
Uzaktan hayal meyal göründüydü Altaylar
Sessizliğin sesine saat gibi kuruldum
Sensizliğin içinde sessizliğe vuruldum
Mecnunlar çöle vurgun, Tahirler Zühre’sine
Hüseyin susuz kalmış, senem oynar nesine
Gözler dalgın tepede, yol gider yar aşağı
Basiretler mi bağlı? Akrepler kurmuş ağı
Millete seslen hele, duymaz deme sesimi
Gönlünden kov akrebi, öldürme hevesimi
Evliya saygısı var, gönlünde zengin ülfet
Dost başa çorap olmaz, ne de mazluma külfet
Baş başa bağlı değil, gönül onun kırdığı
Anamın dost sandığı, babamın kandırdığı
Ateşin volkana eş, kırılma halka eğil!
Ağla ey garip ana, baştaki senden değil!
Vatan kaygısındayız, bunu bilenler bilir
Millete korku düşer, dine de halel gelir
Yıllardır işlenmemiş ıssız ova gibiyiz
Dıştan bakan gül sanır, içten tava dibiyiz
Karardıkça karardı düşünmeden visali
Sobanın bacasından düşmüş kedi misali.
Kayıt Tarihi : 23.10.2013 09:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)