Neresinden tutacağımı bilemedim
Ayrılıkların
Dillendiremedin hazan çığlıkları
Vurgun yeyip düştüm sokağın
Arnavut taşlı kaldırımlarına
Elinden tutup kaldırmak isterken köşedeki gölgemi
Aşk
Geceye döküyordu yaşlarını ayaz-ayaz
Karbonmonoksit düşlere özendi ruhum
Bakışı olmayan gözlerin tutsaklığında
Yürek sızım oldun kandilsiz gecelerin aydınlığında
En fazla dilimde ölürsün de
Hançereme gömülürsün düğüm düğüm
Karmakarışık kalırım cinnet nöbetlerinde
Ben kendimden geçtim sana gelince
Gözlerime yasakladım senden başka bir gölgeyi
Ben yarama tuz değil sen basarken merhem niyetine
Hayyam akşamların
Ömeri satırlarına ekledim yokluğunu
Kadeh aralarından çıkarıp öptüm sen diye yazdıklarımı
Ne zaman adından çıkardın adımı da
Adsız bir meçhule gibi ortalarda koydun beni
Rehin bıraktın kalbimin bozuk ritimlerine sensizliği
Kimbilir
Bir umuttu belki de
Arka sokakların kıvrımlarından çıkarak
Köşebaşlarında durup sakız satmak
Pis nefeslerinden kaçmak vicdan yoksullarının
Namus bekçilerinin namussuzluğuna inat
Yıldızları yorgan yapmak
Küskün bir mehtabın iniltileri eşliğinde
Deniz kokan gözlerine...
Söyle sesinin hicranında öldüğüm
Söyle...
Nasıl bu kadar kolay vazgeçebildin benden
Söyle...
Hangi nazar muskasının ayetinde gizliydin
En fazla şiirlerinde indirirsin heceleri hançer niyetine
Hangi köşesinden yakaladın da gülüşlerimi
Çekip vurdun acımadan
Hangi yağmurun sulayamadığı toprakta açandım da
Kuruttun köklerimi delice
Dimağımda çoğul bir yalnızlık öldüremediğim
Bir sensizliği gömemedim öfkeli mısralara
Bir senden vazgeçemedim yıllarca
Sana borcum olsun sevdam
Hiç yazılmayacak bir mektubun ucu yanık köşesinde
Tebessümlerim
En fazla dudaklarının kıvrımlarında kalır
Adı olmayan mezar taşları kadar belirgindir
Kimsesizliğim
Ne olur
Gel de
Gitme kal demeyi dene bir kez de
İçimde birikti hüzünler
Her cerihamdan sen fışkırırken toprağın yüzüne
İrinli başaklar topladım sensizliğimde
Kulağımdan delirten uğultular düştü
Sessiz senfonilere
Geldim dersem güler misin yine
Oysa ben hiç gitmemiş
Gidememiştim ki senden
Veda sözcükleri dökülse de cümlelerime
Ne zaman tutacaksın ellerimden
Ne zaman avuçlarında bulup
Öpeceksin yüreğimden
Nan gibi aklımdasın inan
Bilmeden
Tane tane dökülürken kıvrımlarından düşlerimin
Kor-kor har-har
Taşıyamadığı her ne varsa aklımın nakliyesinin
Sensizliğe yükledim bir ikindi vakti
Yak sigaranı
Kibritin alevinde yanan ben olayım bu gece
Kaldırımların taşıyamadığı adımların mıydı
Hangi bulutun yağdıramadığı
Hangi rüzgarın getiremediği
Hangi gecenin götüremediği idin
Kirpiklerinin ucuna tutunan kaderim miydi
Bakışlarının tetiği mi tutukluk yapmıştı
Gözlerinin menevişinde
Yoksa kilit mi takılmıştı
Dudaklarının gizli tebessümlerine
Hangi şiirin eksik mısrası
Hangi mektubun verilmeyen selamıydın
Hangi musallanın kimsesiz mevtası
Hangi minarenin isimsiz salası
Hangi şairin insafsız sedası
Hangi kitabın koparılmış sayfasıydın
Hangi gidişin vedası
Hangi yok oluşun elvedası
Hangi nefretin son noktasıydım da
Beni bilinmezliklere saldın hiç düşünmeden
Zindan çöken gözlerimin
Hangi kör noktasıydı bakışın
Hangi sus'un durağında inmişti duyguların
Gözlerimin hüzün dolu bakışlarını bırakırken
Bak...
Ulaşamayan tebessümleri görürsün yüreğimde
Acıyla...
Viran şehrimin yıkık duvarlarına adını kazdım
Tırnaklarımla
Adı konmamış bir sabinin
Kanat çırpan dokunuşunda saklanan
Giz gibiydi kaderim...
Ne zaman nefesine karışacak nefesim
En fazla yüreğinde vurusun
Mezarım bedenin olur
Taşırsın kendinle birlikte...
Asimaral-Eylül GÖKDEMİR...13.OCAK.2008
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 13.1.2008 20:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

saygılar kaleminize...
yüreğiniz daim olsun....
TÜM YORUMLAR (1)