Sensizliğin Müebbetindeyim

Muhammet Çağrı Cihangir
26

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sensizliğin Müebbetindeyim

Sensizliğin Müebbedindeyim sevdam. Gidişinden arta koskoca bir sensizlik doğuyor geceme,
Şafağının gölgesinde hasretin yeşeren…
Zamanın maharetli elleri, yokluğunu yüreğime nakış nakış işlerken;
Gözyaşımın acı seremonisi eşliğinde uğurluyorum seni,
Yüreğimden Hasret Şehrine...

İnan üzülmüyorum Sevdam!
Nasılsa Rüzgâr;
Saçlarına konan yağmur kristallerinin bestesini okuyarak çarpacak,
Serseri sokaklarımın köhne köşelerine.
Zaman Sensizliği işleyecek yüreğimin her zerresine,
Ah bir bilsen ne fırtınalar kopar her gece,
Gözyaşımın hasret denizinde…
Üzülmüyorum işte…
Şiirler nasılsa Şairlerin kaleminden sıyrılıp esecek yüreğime,
Bülbüller yokluğunu mısralarda şekillendirip güfte yapacak sensizliğe…

Yüreğim ise, Saniyelerin sessizliğe diz çöküşünden beri,
Sensizlik türküsünün sağır esaretinde.

Şimdi gecenin sabıkalı yalnızlığında;
Kâh senli kâh sensiz, kazırım imkânsız sevdamı yüreğimin ta şurasına…
Derbeder sokaklarda seni esen rüzgâr,
Bırakmış ahengini saniyelerin tozlu sayfasına...

Bak Ağır sevdam! Gözlerim yine sensizliğe küsmüş,
Kapatmış perdelerini yokluğunun yamacına…
Güzelliğine diz çöken ay, sarılmış karanlığın Namahrem kucağına…
Ölüm biraz daha aşina olmuş, biraz daha yanaşmış hayat Irmağıma.
Sensizliğin buruk isyanı dudaklarımdan damla damla yeryüzüne düşerken,
Yokluğunun zorunlu seyircisi olarak yaşıyorum bu sinemada…
Bana verilen rol ise imkânsız bir sevda…

Hani sensiz olmak var ya, hani sensizliğin hazanında yaşamak…
Hani yalnızlığımın katili olan sensizlik var ya,
Karanlığın ellerinden, Bir çığ gibi düşüyor omuzlarıma.
Kaldırımlar koymuş postasını, Duvarlar sitemli bana…
Gündüzler kırmış kalemimi.
Kader sevdiğim için ferman çıkarmış başıma…
İki buçuk damla gözyaşımı, Adını zikreden yorgun nefesimi,
Emanet ediyorum rüzgârın takatsiz kollarına.
Mısralarımı rüzgâra sürgünlüyorum.
Her şiirimi alıp, kaderden firari olarak,
Bırakacak yüreğinin sevdalı sularına…

Ellerin var nasır tutmuş yüreğimin bitkin ellerine,
Hayalin gizli, sensizliğin kahpe saniyelerinde,
Zaman sensizliği esmiş, kader umutsuzluk mührünü bırakmış namahrem
gözlerime…

Bir özlem tutturmuşum ki,
Öylece sarılmışım denizin mahur bedenine…
Vuslat çaresizce gardiyanlığa tayin edilmiş,
Kader mahkemesi bana sensizliğin müebbedini vermiş,
Hayatım ise satır aralarında kelepçelenmiş..
Ömrüm 3 noktanın ilkinde tükenmiş…

Titrek ellerimle okşarken gecenin sen kokan saçlarını,
Umudum Bahara ertelenmiş.
Bahar ise çoktan seninle beraber Gönül Şehrimi terk etmiş…
Hislerim sensizlikte, her nefeste yeşerirken
Umudum sensizliğin gölgesinde tükenmiş…

Şimdi Gecenin ihtiyar kodesinde, Gözlerinin zindanında,
Ölümün penceresinden görünür sevdam, ay ışığının ak dudaklarında…
Zaman yokluğunda durdu AĞIR SEVDAM!

Bu saatlerde gece benim şiirimi okuyacak pencerene.
Bir gözyaşı olacağım pencerenin buğusunda çırpınarak, eriyen.
Bir şiir yazacağım şairlerin mısraları katleden.
Ve bir isimle veda edeceğim bu ağustosa.
Kaderin kurduğu darağacına çıkacağım kaygısızca…
Ay ışığının dudaklarında yaşayacağım sevdamın nihayetini.
Son Arzum sorulduğunda,
Dudaklarımdan ölümün ellerine dökülen 2 Kelime ile sarsılacak Dünya…

AĞIR SEVDAM!

Muhammet Çağrı Cihangir
Kayıt Tarihi : 10.1.2012 16:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammet Çağrı Cihangir