Uzun bir vedanın ardından yine hasretin düştün içime.
Her yer ıssız, her şey anlamsız.
Yol uzun ama sen yoksun.
Herkes gülüp oynayıp, hayatına devam ederken,
ben kendi içimde senin yokluğunla savaşıyorum.
Gittin ya…
Ardında susturulmuş bir şehir,
yarım kalmış cümleler,
Ve derin bir yalnızlık bırakarak.
Günler hep eksik şimdi,
saatler yürümüyor,
yelkovan hep geçmişte takılı,
akrep zehirli bir hatıraya saplanmış.
Savaşlar bitmek bilmiyor.
Hep senin cephende kaybediyor,
yine sana yenik düşüyorum.
Günlerim git gide grileşiyor,
geceleri zifiri karanlığın içinde,
uykusuz kalıyor, bitap düşüyorum.
Dört duvar arasında kendimdeki senle konuşuyorum.
Olmuyor be kadın olmuyor.
Vaktinden önce gider mi insan?
Neden yarım bırakılır ki insan?
Sözcükler boğazına sıralanır,
lal olur dilin, düğümlenir kelimeler.
Kimse bilmez içimde kopan fırtınayı,
gülüşümde saklı çığlıkları,
geceye sığmayan uykusuzlukları,
ve gözlerime dolan sessiz hasreti.
Sesin yankılanıyor duvarlarda,
ama dokunamıyorum,
Bir hayalin içinde kayboluyorum.
Her seferinde biraz daha eksiliyorum.
Her an aklıma düşersin,
ağlamakla ağlamamak arasında kalırım.
Neden o göz yaşları yüreğine akar da
kocaman bir denizin içinde boğulur insan?
Saatler durmuştur artık.
Yelkovan yerini kaybetmiş,
akrep tüm zamanları zehirliyor.
Sanki göğsümün tam ortasında bir boşluk oluşur,
her nefes aldığımda biraz daha büyür hasretin,
kördüğüm olur kalırım öylece.
İçimdeki o acıyı kimse bilemez.
Zaman unutturmaz, sadece alışırsın yokluğuna.
Ben ne zaman gülsem,
ağlarım geçmişin derinliğindeki acılarıma.
Ümitsizce beklemeyi öğretir hayat,
sevginin çaresizliğini
Acının kederle, sabırla harmanlandığını anlarsın.
Bir umutla beklerken,
su serpersin yüreğinin tam ortasına.
Kime sorsam bilmiyor,
Yarım kalanlar nasıl tamamlanır?
Bir sevda nasıl unutulur?
Ve bir insan, içindeki boşlukla nasıl yaşar?
kime sorsam bilmiyor.
Ellerimi uzattım,
boşluk tuttu parmak uçlarımı..
Gözlerimi sımsıkı kapattım,
belki bir hayal kırıntısında saklanırsın diye.
Ama karanlık,
sensizliğin en sadık yüzü oldu yine.
Adını bir dua gibi fısıldadım,
geceye, rüzgâra, denize...
Hiçbiri geri getirmedi seni,
sadece derin bir iç çekiş bıraktı yerine.
Şimdi yokluğunla savaşıyorum.
Sırtımda hatıralar,
kalbimde koca bir eksik.
Ne zaman kazandım desem,
yeniden kaybediyorum seni.
Ama bil ki pes etmeyeceğim.
Belki bir gün,
bir kuş kanadında,
bir bahar sabahında,
bir rüyanın içinde...
yeniden bulurum seni.
Ve sonra bir kez daha,
kaldığın yerden hayatına devam edersin.
Ama sessizce.
Ben seni sevdim be kadın !
Ama bana kalan yokluğun oldu.
Vuslat dedim yüreğime hasretin düştü,
varsın düşsün,
ben seni, sevdirene emanet ettim,
banada bu yolda sabır etmek düştü…
Dedim ya kadın
Bil ki pes etmeyeceğim.
Belki bir gün,
bir kuş kanadında,
bir bahar sabahında,
bir rüyanın içinde...
yeniden bulurum seni.
Ergün Güzel - Murat Önder Özbek ortak kalemidir.
Armağan olsun...
Kayıt Tarihi : 11.2.2025 01:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!