Sensizliğimin Bitmez Sevdamın Adılısın ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Sensizliğimin Bitmez Sevdamın Adılısın Dilbeste

Herkes çok şıktı, bütün isimler gibi.Yerine geçecek sözcüğü bekledim.
Adıl olup gılmanlarını yollamanı bekledim. Sözcük halinde hatta aşkı artıran ek halinde yerini tutacak güzelin adılısın.
-İsmin kadar bende tesirin var. Teslimiyettim bu yüzden.İsmin bütün özellikleri nerdeyse taşıyor adılın.
Gözlerimi kamaştırdı şahıs halin. Yerine geçen güzelin tekil ve çoğullarında arı oldum çiçek çiçek bal yaptım
Ben,sen, o, biz,siz, onlar… İşte bizim sevdamız.

Hal böyleyken ek alıp sende kalmayı istedim.
Bana gelişinin taze ekmek modandayım. Sen ile ekmek arasında bizi anlatan sıcak bakışlar vardı.
-Hallerine büyüdüm. O, şimdi uzaklarımda kesilmiş ceylan gibi.Ürkeklerini benime akıtıyor.Sizi görmenin hayal ötesiyim.
Metafizikten zahir olanlara bilendim. Onlar var artık yüreğimin yeşil ormanlarını tümleyen.
-Sen eskimez bir y’arasın , yarasalar uçmaz uğursuzluğunda.
Gidişin uğur getirdi. Beni isim olmaktan çıkardı.Artık çok bilindik bir adılım. Dilim dilim doğrandım cümlelerinde.
-Gitmek sana, gitmek sende. Güllerine dönüşlü zamir olmayı öğretmişsin.Her yaprağına eklerini bırakmışsın.
*Kendim,kendin, kendisi, kendimiz, kendiniz, kendileri. İşte iç içe dönüşün şifreleri. Şahıslara , başa perilere gerek yok. İşte şifrelerim, işte yürek adılım.
-İkileme şeklinde yan yana iki sevgili oluruz. Ben şahıs zamiri, sen dönüşlü zamir.
-Biz kendimiz büyüttük bu sevda okyanusunu. En büyük olmaya demlerimizi akıttık.
-Ben dün seni özledikten sonra kendim yattım. İşte böyle bir cümle olamaz.
-Anlatımı, aşkımızı bozacak cümle olmaz. Kendim her şeyi özetliyor Dilbeste. İkileme olup aşkı pekiştirmiyoruz ki burada.

Bu, güzel elbise gibi değildi.İşvelerini işaret ediyordu.
Bu, bunlar, şu, şunlar, öteki, beriki, söylesi, böylesi, diğeri, işaret diliyle bizim yerimize geçmek istiyordu.
*Ötekisi , ötekileşmenin kirli sularında ayrışma bombaları hazırlıyordu. Oysa biz kardeştik her şeyden önce. Aşkımız ,vatanımızdan önce gelse de bitmez vatan aşkımız.
Zaten başka temiz düşümüz de yoktu.
Bunlardan başkası bizi anlamazdı.Kuşanıp tüm güzel hayalleri sana giydirmek istedim.Böyle bensiz çırılçıplak işaretlerin arasında bırakmazdım. Şunu bunun için giyinip süslendi dedirtme hiçbir zaman.
*Vakur istemlerime karışma. Bilindik gidişlere benzemiyordu.
İşaret ederek seviyorduk.Burada olmanı istesem de sen şurada bensizliğin solan gülünü oynuyorsun.

*Bilmediklerini söyledi belirsizlikler.Belgisiz adılların hiç bilinmeyenlerinde diz çöktüm.
-Ben sensiz de demlenirim ama sıcak bir aşk tadı gibi kalsak seninle daha iyi olmaz mı?
-Birisi için her şeyini feda eden olmak güzel bir öte. Herkes kendine farkındalaşıyordu.
-Hiç kimse, kimsesiz kalan samimiyetin gölgesi olarak kalamıyordu. Samimiyet,
İyi niyet, güven çürüyüşünü büyülüyordu sanki.Kimse bu güzel kavramların dilinde değildi.
-Demkeşler artıyordu.Belirsiz adıllar gibiydi herkesin anlık hayalleri gerçekleştirme çabası.
*Ayna karşında yüzler yüzümüz vardır, belki hiç kimsenin bilinmeyen yüzlerce yüzü vardır.Oysa Allah bize bir yüz vermişti. Şeytanla beraber yüzlerce yüzümüz oldu. Yüzdük anlık hevesler denizinde.
-Birçoğumuz ,çoğul haz ovalarında ceviz kırmaya devam ettik.
Etik ağlıyordu. Aşk ,seksin gölgesinde katranlığa karışıyordu.
Büyüdükçe daralacağını fark edemediğimiz düşlerimiz vardı.
Belirsizdi.Biri,birkaçı, birazı, birtakımı, kimi, bütünü, kimseyi, herkesi, hepsini, şeyi, ne kadar belirsiz sözcük varsa içinde kendimize ait onlarca belirsiz duygular vardı.
Yeni nesli en güzel belirsiz adıllar anlatıyordu. Herkes aslında şeydi.
-Şey…Onlarca belirsiz yaşam sığıyor.Kimisi kim için yaşadığının farkında değildi.
-Şey her zaman ayrı yazılırken bitişik yazarak doyumsuzluğumuzu da öylece tamir ediyorduk.
Soru adıllarına sığınıp duruyorduk?
Kim , nerede, hangisini bekler?
Kim sorusu her zaman adıldır. Benim hep sen kaldığım gibi.
Nerede, nereye, neler, kim, kimler, kimden, kimlere, kaçı, hangisini, hangileri…Beni hangi soruda yakalıyor özlemin.
-Hangisi senin yüreğinden mutluluğu deniyor ben yokken?

Sen, ben.. Biz.. olduk mu soru işaretine yakınlaşırken.
Kim, bu devrik cümlelerinde yaralarımın üstündeki plaka.Gelen her güzel sen plakasından seni soruyor.Bütün cezalarımı senin yüzünden aldım.
-Kaçımız arındırılmış sevda atlasında kendimize özel renk olmuşuz.
Arşınlıyoruz öylesine yaşamları.İyelik ekleri yerimizi alıyor konuşmaktan tasarruf etmek için. Sanırım tek tasarrufumuz da bu olmalı.
*Artık kısa metrajlı filmler gibi, kısa cümleler kuruyoruz. Sözcük yerine iyelik eklerini kullanıyoruz.
“Kalbim yaralı, üstelik yamalı, sen varsın diye herkese kapalı.”
Yüreğimde can kırıkları var.Kalbinde aşk sızısı olanların sığışlarındayım.
-Sevgimiz bitmez bir yol , tükenmez bir ömür gibi .
*Nefes alışımızdaki nefis seninkini anlardı.İlgi ekinde aramızdaki ilgi artardı ve üstümüze giydirdiğimiz yaşamın her rengine aşk kalıyorduk.Kavuşmaya yakın olan tüm ışıklara güneş olup adımız kadar adıl kalıyorduk.
-Bu aşk dilimde beste beste.İçimdeki cümlenin de yerini tutan adılsın.
Bitmez denilen sevdaların sonrasını adıllarımız anlatsın Dilbeste.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 13.11.2011 01:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan