kırılgan bir akşam üstü sessizliğinden geliyorum
tanınmadık
kişilksiz ve aşağılık ayakizleri ardıma düşmüş
takipte
adımlanıyorum karanlığın en zifirisine doğru
dünde kalmamış çirkeflikler kolyelenmiş boynumda
sana doğurgan bütün caddelerden geçiyorum
kaldırım taşlarında muhtemel kokun arayışında
ve her köşe dönüşümde bahar müjdecisi bir emere
tükenmişlikler azatta
kulak arkamı öpmekle mükellef bir sensizlikle
saç telini bulamama endişesi ilan etmiş krallığını
sen değil
renkleri bağbozumunda hayattalığın
pembe düşlerin doyumsuzluğu hatıralara karışmakla müştekil
her adımda biraz daha karanlık
biraz daha sensizlik
kabus çiçekleri uykusuzlukta düştü gözlerime
kaygısız yarınlar
kuruntuya düşmüş martı özgürlüğünde
arsız gecelerin en gecesi bu belki
her yanım liğme liğme doğrnamakta
debelenmemiş ve bıçaklanmamış çiçek özlerinde
gizeme durmuş sevda çıkmazlarındayım
cihada az kalmışken gözbebelerinde
sukuta düşmenin çaresizliğinde boğulmaktayım
rahmete kavuşmaya hükümsüz aşk
olmayan bütün güzellikleri yaratmanın ötesine düşmüşüz
sözlerini çalmışız en güzel türkülerin
makamlamışız şiir özgürlüğünde
yaşamışız
ötesine düşmüşüz öfkesine yenilmeden imkansızlıkların
adına biz dediğimiz bir dünya da
umursamadan yaşamaya düşürmüşüz yüreğimizi
geç fark ettik
düşünsel uçuşlardanda öte geçkalmışlıklarla bizlendiğimizi
allah kahretsinnn
çok bilinmeyenli denklemlerle denklemeye çalışmaktan usanmışlıkları
önce papatya falları söylemişti
sonra aynur abla
bir ara şiirlerde fısıldar gibiydiya
sarhoşa düşmüş rakı derdinde inanmadık papatyalara
vız geldi aynur ablanın çuvaldızı kullanmadığı düşüncelerine
üşüttük şiirleri duyurmadık
içimize iliştirdik sevdasızlığın uzanamadığı güzellikleri
titredik
doruğa düşürdük hırsız gönüllerimizi
korkmadan çaldık
bıkmadan güldük
utanmadan yaşadık
aklımıza düşürmedik bile kalabalık yanlızlıkların dilleneceğini
öfkesine yenilmişiz şimdi
doğruya boyanmış yanlışların eşkalsiz direnişinin
ilana düştü işte
ahmak ve aşağılanmışlıkllarla yaşanılamayacağının sevdanın
bir müsibet bin aynur ablaya dahi bedel işte
şimdi sen
en doğru yanlışımsın
belkide en yanlış doğrum
bocalıyorum
bilmiyorumda
nerendeyim
yada neresinde yüreğinin
kalemsizliğe bürünmüş doğrularla süslemektense dişlerimi
ruhu kanatlandıran yanlışları yaşamaya devamdayım ben
inanmasam sözlerine
çoktan kapı önüne düşürmüştüm sevdamı
belkide omuzlamıştım
aşk hararetine düşürülmüş ve sevdasızlıkla törpülenmiş bedenini
umursamaksızın
ama
sen bana inanma
aynur ablayada
yada yanlış anla
sensizliğin ertesine türkülenmiş şiirlerle
ömer yazıcı FUFUKA
Ömer YazıcıKayıt Tarihi : 14.2.2011 16:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!