Çok oldu sana yazmayalı, çok oldu hasretimi sayfaların suratına vurmayalı...
Aslında çok olmadı; belki bir an, belki gün içinde herhangi bir zaman geçti kalemi elime almayalı...
Yetmiyor ki artık yazdıklarım, doymuyor ki sevdamın karası, bir nefeslik kadar bile susmuyor ki yüreğim, öyle çok özledim ki seni...
Yazıyorum sevdiğim, yazıyorum sebebime...
Her yanı boş gözükse de bu yalnızlığımın ortağı, benimle dertlenen kağıtların, kendilerine bile sığmayan duyguları var içlerinde...
Gökyüzü'nde şimşek çakıyor, ben bir diğer ortağıma, kalemime koşuyorum 'Haydi Orçun, yağmur başlayacak birazdan isyanın boşaltmaya; onu yalnız bırakma, yanında olman hoşuna gider' diye mırıldanarak...
Sayfaların yanına uzanıyorum yatağımda; yağmur damla damla, damlaya damlaya akmakta...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim