İstanbul soğuk,hece ıssız Gözlerimde hicran,gönlümde figan Dudaklarda sözcükler suskun Sızlayan ruhumda içli kemanlar Yalnızlığım gözlerimden yaş,yaş damlar Çöllerin ortasındayım,üşüyorum Kalbim dalga,dalga Kelimeler darmadağın Bu nasıl bir ateştir,bu nasıl yanma Dipsiz kuyularda çaresizim Hasretin beni yakar,sensizim Hayat dudaklarımdaki tebessümleri çaldı Sensiz bir yanım bahar,öte yanım güz Gönlüme girip bir bak,mabedim sensin Beni oradan kovarsan sığınacak yerim yok Her güne seni düşünerek başlıyorum Her gece senli düşler içindeyim Üşüyorum yangınlarda Aşkı sende öğrendim ben Bir bakışınla yandı yüreğim Sensiz bu aşkın adı yok Nefesimin prangası nerdesin? Gözlerin tekrar değsin gözlerime Yüreğim sana doğru aktıkça akıyor Senin esirin olmuşum ben Ellerini benden çekme Ömrümüzün en güzel mevsimi bitiyor Yeşerirmi bilmem sensiz baharım? Hüzzam makamı yağmurlar yağar üstüme her gece Yoksun öksüzüm,yalnızım Sanki gecelerde yeminli düşlerimi deşmeye
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Emel hnm super olmuş şiiriniz yüreğinize sağlık devamını bekleriz eefndim...)))
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta