İşte bugünlük son satırlarımdı bunlar.. Uykusuz kalacaktım ve yine yazacaktım sana.. Seviyordum çünkü.. Sen sevmesen de bilmesen de seviyordum işte...
Öyle bir sevgiydi bendeki..
Öyle özlüyordum ki seni, Hayallere dalıp suskun bir güle dönüyordum, Sadece rüzgarda kıpırdayan.. Ama öyle zamanlar oldu ki; kıpırdaması bile acı verdi, Hasretin senli hayallerimi bile acıttı. Sen diye atan yüreğim, Hayallerimin içinde kabuslar gördü, ama bu kabuslar ne beni senden uzaklaştırdı, ne de kavuşturdu sana.. Ve ben sana kavuşamayacağımı bile bile, ne kabuslardan kurtulmayı düşündüm, Ne de seni sevmekten usandım... Çünkü ben seni ölümle sevdim ve sensiz her geçen an, her geçen zamanla ölümü bekledim.. Sonsuzca, Sonuna kadar hatta ölümden sonrasına kadar.. İşte böyle bir muhabbet, öyle bir aşk besledim sana...
Her şeye alışan ben, bir sana bir de seni sensiz yaşamaya alışamadım, daha doğrusu alışmak istemedim hiç.. Seni sensiz yaşamakta zor, seni hayallerimde yaşatmakta..
Ya gelecektin, Ya ölecektim...
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta