"Doğar, yaşar ve ölür" derler insanoğlu için;
Peki ya yarım yaşamalar? ..
İşte ben,
Seni tanımazken
Yarım yaşıyormuşum meğer...
Daha ilk gördüğümde seni
Yeni, yepyeni duygular,
Kış ortasında ılık bakışlı bahar
Kapladı içimi;
Bir kanarya kondu gönlüme,
Yüreğimden bir güvercin havalandı...
Seni görmeden
Çorak topraklarda yağmur bekleyen
Tohumlar gibiydim;
Şimdiyse
Emerken gözlerinden maviyi
Çölde su içen ceylan gibiyim;
Seni görmeden önce
Tanımazmışım meğer renkleri;
Sarıyı güz yapraklarına sorar,
Gökte ya da denizde ararmışım maviyi;
Pembeyi yalnız gülde sanırmışım...
Oysa sendeymiş gerçeği sarının, mavinin, pembenin;
Sarı teninde bulmuş kıvamını,
Mavi, derinliğine gözlerinde kavuşmuş,
Pembeye dudakların vermiş adını...
Seni tanımadan önce
Yatağa koyar koymaz başımı
Uyurdum;
Düşünemezdim uykumun firar edeceğini,
Sevginin uykuyu yenebileceğini
Düşünemezdim...
Öyle bir meyve ki sevgin,
"Baldan tatlı" denen uykudan da tatlı;
Öyle bir düş ki sevgin,
Saydam kanatlı kelebekler gibi
Uçuşur gönlümün ufuklarında...
Seni tanıyana dek
Yüreğim vardı göğsümün sol yanında,
Şimdi ise bir yanardağ var;
Bu yanardağ
Püskürtsün üstümüze sevda korlarını;
Senin olsun, benim olsun,
Bizim olsun mutluluklar...
09 / 03 / 1979
Not: Bu şiiri sevgili eşimle tanışmamızdan kısa süre sonra yazdım.
Niyazi ÇetinKayıt Tarihi : 23.1.2016 02:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!