Sen gittin gideli, gülmedi yüzüm,
Bir bilsen, seni nasıl özledim!
Ne vardı, ansızın çekip gidecek,
Bari, vedalaşıp da gitseydin be anne!
Biliyorum, şimdi çok uzaklardasın,
İstesen de sesimi duyamazsın.
Sen bırakıp gidince, dünyam karardı,
Meğer, ışığım senmişsin be anne!
Ne olurdu, şimdi yanımda olsaydın,
Ninniler söylerdin, eskisi gibi.
Sen, usulca okşarken saçlarımı,
Ben,yine dizlerinde uyurdum be anne!
Sıcacık gülüşünü, şefkat dolu bakışını,
Bir de bana Yavrum deyişini özledim.
Sensiz hayatın tadı tuzu yok inan,
Yokluğun bana çok koydu be anne!
Sen benim sığındığım tek limandın,
İnanıp güvendiğim biricik insandın.
Şimdi yalnız başıma, bilmem ne yaparım,
Keşke beni de, alıp götürseydin be anne.
Güneş ısıtmayacak, bundan böyle,
Kasım patları, açmayacak bahçemizde.
Kırlangıçlar yuva yapmayacak,
Kireç badanalı evimizin tavanına be anne.
Adım gibi biliyorum, artık eminim,
İnsanlar kapımızı çalmayacak.
Sen yoksun diye,
Kimse dönüp bakmayacak be anne.
Bacamız tütmeyecek,
Buzullar kaplayacak evin her yerini.
Yaz ortasında, sıcaktan bunalırken insanlar,
Ben sensiz, üşüyeceğim be anne.
Kayıt Tarihi : 25.12.2007 12:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Adem Uysal](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/12/25/sensiz-usuyecegim.jpg)
Sensiz Üşüyeceğim
Sen gittin gideli, gülmedi yüzüm,
Bir bilsen, seni nasıl özlediğimi!
Ne vardı, ansızın çekip gidecek,
Bari,vedalaşıp da gitseydin be anne!
Biliyorum, şimdi çok uzaklardasın,
Kimbilir, belki de yanıbaşımdasın.
Sen bırakıp gidince, dünyam karardı,
Meğer ışığım senmişsin be anne!
Ne olurdu, şimdi yanımda olsaydın,
Ninniler söylerdin, eskisi gibi.
Sen, yavaşça okşarken saçlarımı,
Ben, renkli rüyalar görseydim be anne!
Sıcacık gülüşünü, şefkat dolu bakışını,
Bir de bana'Yavrum' deyişini özledim.
Sensiz hayatın tadı tuzu yok inan,
Bak, yokluğuna alışamadım be anne!
Bacamız tütmeyecek bundan böyle,
Sensiz, buzullar kaplayacak evimizi,
Yaz sıcağında, bunalırken insanlar,
Ben, sensiz üşüyeceğim be anne!
ADEM BEY ;
AKICI VE DUYGU YÜKLÜ ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM...KUTLARIM ANNE SEVGİSİYLE DOLU OLAN YÜREĞİNİZİ...TAM PUAN...SEVGİYLE KALIN...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
-----
SEN ANNE
adem ile havvadan başlayan
kutlu insanlık tarihinde
ilk nefesimizden son nefesimize kadar
senin varlığının şerefi var anne.
beşeriyeti yeryüzünde yoktan var eden
hak yolunda bizi meleklerden üstün tutan
varlığımızı şerefli kılan her sebebinde
rabbimin yeryüzünde sen hikmetisin anne.
yaratıcım kusursuz planlamış seni
hç bir canlıda göremem senin eşin ve benzerini
deryalar bir avuç sudur senin gözlerinde
senin kutsiyetinin üzerine mükemmellik tanımam anne.
varlığın yeter beşeriyetin saygınlığına
alemlerin efendisini bahşeden sen amine
sen olmasan bizler gömülürüz uzayın karanlığına
insanlığı üstün kılan değerlerin şifresi sendedir anne.
senin yüreğin dağlar kadar yüce ve gamlıdır
bizi kuşatan sevgin okyanuslar kadar engindir
senin gönül dağlarından billur ırmaklar akar bize
dertlerimizin devası senin göz yaşında saklıdır anne.
bebektik,ağladık,acıktık,büyüdük ve güldük
hayatımızın her deminde sen varsın ancak
sen varsın çiçek çiçek açan gönül bahçemizde
sen evimizin direği ve gönüller sulatanısın anne.
senin göz pınarlarından akar yeryüzünün bütün ırmakları
duru gölleri doldurur senin merhamet yağmurları
sen yanan yürekleri ayırdetmeden sularsın şefkatinle
gönlün mümbit ovalar kadar bereketlidir senin anne.
ya geceler boyu uykusuz yavrum diye çırpınışların
gecenin karanlığını aydınlatır nurlu bakışların
sen insanlığın evrensel bir değerisin yeryüzünde
senin fedakarlığın sevdamızın mayasında yaşar anne.
sensin bana aşkı ve şefkati öğreten
sensin bana merhamet denizinde sevmeyi öğreten
senin kalbinin sıcaklığı var ruhumuzun derinliklerinde
insanlık barışının sırları senin kalbinde saklıdır anne.
sen bir karıncayı bile incitme derdin hani
ben bilmezdim kuşları ve insanları katletmeyi
insanlık şimdi neden savaşlar ve acılar içinde
bana bunları sonradan öğrettiler anne.
fabrika tezgahlarında alın terin
hastane odalarında şıfalı ellerin
okul sıralarında çicek diken gözlerin
tütün tarlalarında zifirli ellerin
evimizin neşesi,dirliği sensin bizim
sen hakkıını helal etmezsen bize
biz cennete giremeyiz anne.
geceleri önünde saygıyla eğilir yıldızlar
gündüzleri güneş kamaşır senin ihtişamından
senin bu dünyada değerini anlatamaz bu satırlar
ay güneşe aşık biz senin mahur gözlerine
sen bizim gündüzleri baygın hayatı dirilten
solmaz ebedi güneşimizsin anne.
rahme ve topraga düştüğümüz anlar arasında
ezelden ebede akan hayat yolculuğumuzda
sabilerin anne anne diye aradığı mahşer gününde
sen bizim inacımızın en kutsal değerisin anne
mart-2007 akçay
İbrahim Yılmaz
TÜM YORUMLAR (4)