Erguvan düşlerime yusufçuklar konar,
Saçaklarıma, güleç kırlangıçlar tüner;
Şiirlerime, tebessümlü muştular siner.
Her gece nağmesi ayrılık olan neyler!
İnleyen figanınız ne vakit diner?
Sanmayın ömrümüzün bu son faslı!
Belki tutsaktır, ama gönlümüz değildir yaslı.
Kerem şen şakrak, kim demiş ağlıyor Aslı?
Beton yığınlarının koynunda uyurken şehir,
Çağlıyor zaman, şaha kalkmış bir nehir.
Sevgin, ruhumu besleyen panzehir.
Yağmur gözlüm, olmuyor sensiz!
Ay zifir, yıldızlar yanıyor fersiz.
Bir yılı daha dürmüş, uğurluyor Aralık;
Olmazsa gözlerin, mahzenlerim karanlık.
Sırmalar saçan kadim güneşimsin,
Gönlümün efsunu, harlı ateşimsin.
İçindeki alaca atın yelesinden tut!
Yırt atlas perdesini, yitik günleri unut!
İmkânsız hülyalara, senle dalmışım;
Ölümsüz aşkın mazbatasını almışım.
Bu sebatla ruhumuz pervaz eylesin;
Sol yanımda, ebedi atacak lâlesin.
Yağmur gözlüm, olmuyor sensiz!
Ay zifir, yıldızlar yanıyor fersiz.
16.12.2009
Muhittin AlacaKayıt Tarihi : 16.12.2009 15:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İçindeki alaca atın yelesinden tut! Yırt atlas perdesini, yitik günleri unut!

Selam, sevgi ve saygıyla.
Seyfeddin Karahocagil
Ölümsüz aşkın mazbatasını almışım.
Bu sebatla ruhumuz pervaz eylesin;
Sol yanımda, ebedi atacak lâlesin.
Duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum. Tam Puan. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
Kaleminize ve yüreğinize sağlık
Gönlümün efsunu, harlı ateşimsin.
İçindeki alaca atın yelesinden tut!
Yırt atlas perdesini, yitik günleri unut!
Kutlarım kaleminizi,yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (6)