Sensiz İstanbul Şiiri - Ali Uğurlu

Ali Uğurlu
183

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sensiz İstanbul

Aslında değişen ne var ki.
Şirketi Hayriye’den kalma denizler üstünde.
Yandan çarklı gemilerin dumanları gökyüzünde.
Demli bir çay lüks kamaramda.
Acı sirenleri kulaklarımda gemilerin
Kör bir döngü değil mi bu hayat.
Git gel anılar sekiz kırk beş vapurunda.

Sensizliğin soğuğunda iskele muhallebicisinde,
Salepler buz tutmuş ellerimde.
Yada Emirgan çay bahçesinde!
Sararmış çınar yaprakları ayaklarımın dibinde.
Ilık, ılık esen mevsim rüzgarlarının,
Denizdeki umutsuz çırpıntısı gibi yakamozlar.
Sen yanımdasın ya!
Bu rüyayı ancak, siyah gözlerin bozar.

Acıktım.
Hadi Sarıyer'de Arif ustanın yerinde börek yiyelim.
Bir fincan kahve içmek için seninle Tarabya'da.
Nasip değilmiş, ne diyelim.

Ne diyelim!
Nasip değilmiş seninle Yıldız parkında el ele tutuşmak.
Aslında ben seni Bebek'te bekliyordum.
Boynu bükük sararmış bir gül elimde,
Hayalim buydu işte, seninle buluşmak.

Kim bilir?
Belki de beni İstinye balıkçısında bekliyorsun.
Hızlı adımlarla Aşiyan'dan yola çıktım.
Saatler gece yarısı.
Umutlarına özlemini ekliyorsun.

En iyisi hadi biz Çamlıca'ya çıkalım.
Sen benim gözlerimle, ben senin gözlerinle,
Şöyle bir sensiz İstanbul'a bakalım.
Saba makamından sabah ezanlarını dinleyelim.
Sonrada, sonrada el ele tutuşup,
Aheste, aheste Karaca Ahmet'e yürüyelim.

Ali Uğurlu
Kayıt Tarihi : 30.6.2009 21:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Uğurlu