Sensiz Çok Karanlık Korkuyorum

Sanrısal sevda,
Bazen tomurcuk, bazen çiçek,
Bazen gül kurusu,
Ve ne mümkün beni sana sevdirmek,
Büsbütün,ıslak, ıpıslak,
Utkusuz,mihnetli, körkütük,
Kalbi kırık, kalbi temiz,
Keskin, nevişahsıma munhasır, hazin,
Gözlerimde saman uğrusu,
Yüzümde sam yeli,
Ruhumu sevda doyursun,
Getirsinler tarantulalar zehrini,
Azar azar öleyim,
Yavaş yavaş,
Liğme liğme,
Yüreğim tıkansın boğazıma,
Artık duymasın şen şakrak kahkahalarımı Dionyssos,
Şarabın kızılında öleyim.
Eğreltiliyim,
Eksiliyorum senden uzaklarda,
Hafif ve kuşkulu,
Kuruyorum çekilen sular gibi,
Atılan her mermi beni vuruyor yüreğimden,
Savaşların ortasında kalıyorum,
Sevdanın enginlerine dalıyorum,
Ayrıksı sevgilim,
Anlımın kara yazısı,
Sevda narkozunda iç bütünümü
Yamyamlar yemiş,
Bilmem sevda ne taksimi,
Tanrı mı kul mu?
Gerçi agnostik sevda,
Çiçekli tüllerle örtütlü,
Ne sevgilim bu ani terk ediş,
Yanıtlandırmak ne mümkün seni.
Safra yeşili ıstırap,
Sensiz çok karanlık korkuyorum,
Korkuyorum senden uzaklarda,
Her an her saniye,
Sırtlanların ela gözlü ceylanı yere çöktürdüğü gibi
Abandirıyor beni hasret,
Yüreğimde kabuksu bir alaz,
Gönlüm sabukluyor varagelen sevdamızı,
Kim yazmış bu kara yazıyı,
Kim çizmiş ayrılık yolunu,
Tenim bir ölününki gibi soğuk ,sopsoğuk;
Üçüncü erkek gibi Lloth'a kurban ediyor beni Drowlar,
Greg Gygax yaratıkları,
Ama aşkınla yüreğim Herakles’tir benim,
Pont’un Amozon’usun sen,
Yüreğimi bana verip, yüreğini yüreğimde koyan;
Bir göğsü kesik,
Benimse yüreğim yarım,
Boynu bükük, yıkık mı yıkık;
Üzgün mü üzgün,
Guan Yin bana merhamet et,
Ben nergislerin oğluyum,
Afrodit beni sevda nehirlerinde yıkamış,
Yıkamış sevda yağmuruyla,
Hiç kurumamış yaşım,
Üşüyorum kuzey rüzgarlarıyla,
Hera bütün kiniyle dolaşıyor gecede,
Çıplağım çırılçıplak, hasret delisi;
Sensiz çok karanlık
Korkuyorum.