Çayımdan bir yudum alıyorum,
Anılardan bir yudum,
Bir yudum da gözlerinden,
Sigaramın dumanında kayboluyorum bu sabah.
Bilirsin ya sende;
Uyuyamam sabahları,
Erkenden uyanırım,
Güneşin doğuşunu izlerim pencereden,
Sonra senin uyumanı
Ve sonra güneşin doğuşuna benzeyen uyanmanı,
Dünyayı aydınlatan bir güneş gibi.
İçimi ısıtan, merkezinde döndüğüm bir güneş.
O güneş yalnızca dünyamı aydınlatmadı,
Sadece hayat vermedi günlümün çorak topraklarına,
Aynı zamanda yaktı,
Canımı acıttı,
Kan revan içinde bıraktı beni.
Bu yüzden uzağım ya şimdi güneşimden,
Bu yüzden yalnızca pencereden izliyorum ya güneşi,
Bu yüzden üşüyor ya yüreğim.
Biliyorsun ya sende,
Neden beceremediğimizi.
Eski alışkanlık sabahları seni düşünmek,
Yeni alışkanlıklar da edindim sen yokken,
Geceleri uyuyamamak gibi.
Kafiyesiz vezinsiz şiirler yazmak gibi.
Hangi şehrin güneşi aydınlatıyor odanı şimdi?
Nasıl bir uykunun bahçesinde gezinmektesin?
Ben senden ayrıyım, bedenim senden ayrı,
Ama ruhum ve zihnim hala gönlünün kuytularında gezinmekte
Eski sevgili,
Eskimeyen sevgilim…
Kayıt Tarihi : 9.11.2021 14:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!