Bir bıçak gibi iner gece,
Kesip ayırır kalbinin derinliklerini.
Sadece karanlık bilir, hangi damarı kestin de
Kanıyor hâlâ unutulmuş yaralar.
İçinde sessiz bir ameliyat sürüyor,
Anestezisiz, gözyaşların akarken bile fark etmeden.
Bir iğne ucu kadar ince bir acı,
Damarlarına sinsice işler,
Her nefes bir sancı, her söz zehirli bir ilaç.
Dudaklarının arasına sıkışmış kelimeler,
Ağrı kesici niyetine içtiğin yalnızlık.
Kimse duymuyor bağırışlarını,
Çünkü sessiz bir kanser gibi büyüyor içinde çaresizlik.
Kalbin bir röntgende kırık dökük,
Kırılgan kaburgaların altında gizlenmiş,
Bir yara izi gibi ömrüne kazınmış her kayıp.
Bir teşhis koyamaz kimse,
Ne bir doktor ne de bir sevgili;
Ruhunun tomografisinde okunmayan yaralar,
Sadece sen bilirsin, ne kadar derinde.
Bir yerlerde acı tırmanıyor damarlarına,
Kan tahlillerin umut eksikliği gösteriyor.
Ama reçetelerde yazan hiçbir ilaç iyileştirmez bu boşluğu.
Gecenin ortasında,
Kalbin bir yoğun bakım odasında atıyor yavaşça,
Her an duracak gibi,
Her an daha derin bir acıya teslim olacak gibi.
Düşlerin bile ağrır,
Bir ölüme yakın sancı,
Bir yaşamaya uzak yalnızlık.
Serumlarla beslense de kalbin,
Yetmez hiçbir şey.
Bazen en acı tedavi,
Yaşamak zorunda kalmaktır.
Kayıt Tarihi : 25.10.2024 05:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!