Varlığın vaha idi
Yokluğun çöle çevirdi
Kayboldun sır gibi
Susuz gittin sanki
Dereler çağlayanlar
Ardından kurudu bitti
Kuş uçmaz mı
Kervan geçmez mi
Gören olmadı
Duyan da seni
Issızlık buraları
Sensizlik yeri şimdi
Kurumuş bedenim
Çatlamış dudaklarım
Dilim damağıma
Yapışmış susuzlukta
Gürül gürül akan pınara
Ağzımı dayasam da
İnan ki sensiz kanamam
Dolaştığın bağlarda
Gezindiğin bahçelerde
Üzüm dolu salkımlar
Meyve dolu ağaçlar
Taşıyamaz kırılırdı dallar
Oturduğun yamaçlarda
Yeşerir di kıraçlar
Doyardı tüm açlar
Sarardı memleketi
Halil İbrahim bereketi
Aç gittin sanki
Yokluk kıtlık
Kuraklık sardı buraları
Bir lokma ekmeğe muhtaçken
Kuş sütü eksik sofrada
İnan ki yesem de
Ben sensizken doyamam
Özgürlüğün timsali
Gökyüzü masmavi
Gözlerinde gökyüzü
Seyrediyorum özgürlüğü
Cıvıl cıvıl göçmen kuşlar
Bakir ve sevda yüklü
Kar beyaz bulutlar
Memleketler arası sanki
Umut taşırlar
İltica ile mi
Yoksa bir rica ile mi
Sınırları aştın
Ellerimde kelepçeler
Ayaklarımda prangalar
Sensizliğe beni
Tutsak yaptın
Kara kış gitse de
Pırıl pırıl baharlar gelse de
Biliyorum gözlerin gibi
Yine masmavidir
İnan ki böylesine sensizlikte
Bakamam gökyüzüne
Kayıt Tarihi : 6.12.2019 00:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
,
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!