tarih, şimdiyi karalarken kara kaplı defterine
beni ıslatan yağmurlar yağmıyor artık bu şehre
gitgide çölleşiyor içim
gitgide etim kemikten ayrılıyor
bu denize çıkmayan sokaklardan
bu gülümsemeyi unutmuş insanlardan
iyiden iyiye sıdkım sıyrıldı
Anadolu kokulu bir bozlağın tınısını ilikleyip dilime
tası tarağı toplayıp
gitmek istiyorum artık bu kasvetli şehirden
bazen dişine kan değiyor öfkemin
bir şarjör mermiyi havaya boşaltır gibi
bu şehre bir güzel sövüp sayıp
yüzsüz birinin yüzüne tükürür gibi
yazıklar olsun sana demek istiyorum
gemileri yakmakta neymiş...
ben limanları ateşe vermek istiyorum
kısaca…
ne benden köy olur artık, ne bu şehirden kasaba
kasaba dedim de aklıma geldi
bilirsin çok severim, turkuaz bir denizle kucaklaşmış
balkonlarından begonviller fışkıran o sahil kasabalarını
özellikle Antiphellos’u
ki sen yanımda olsan
denizi olmayan bir dağ köyüne kırk takla atarım
oysa… yoksun…
ve ben her gece siyah çelenkler bırakıyorum
bu şehrin anıtsal giriş kapılarına
köprülere illegal bir pankart gibi senin adını asıp
parmaklarım kanaya kanaya senli şiirler yazıyorum
bu resmi binaların gri duvarlarına
demem o ki…
meydanlarına havuz yapıp
parklarına suni göl inşa edip
bu şehre boşuna harcamasınlar para
deniz değil
okyanus bile getirseler
sensiz hep çöl Ankara
Kayıt Tarihi : 22.11.2024 16:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!