Dün akşam pek iltifatkar idiniz
Şaştınız mı insafa mı geldiniz
Neden bunca cefa ile ezdiniz
Şaştınız mı insafa mı geldiniz
Kuruyorken bir bardak su verdiniz
O kara gözlerde ne dertler gizli
Söyle de bileyim susma ey güzel
Neden böyle acep boynun bükülmüş
Başını kaldır da göreyim güzel
Duymak istiyorum çektiklerini
Sabahın saat altısı
Uyandım yataktayım
Penceremden içeri dolan şu kuş cıvıltıları
Heyecanlandıracak gibi oluyor bir an beni
Fakat heyhat..
Yalnız yaşayan bir gül varmış
Fazla güneş görmeyen
Fazla el ayak uğramayan
Metruk bir bahçede
Üzgünmüş, üzülürmüş
Bir tek dostum kağıdım ve kalemim
Dışa akmaz içe akar elemim
Her akşamla depreşiyor kederim
Seni gördüm göreli derbederim
Gözlerine bakar dalar giderim
Kalbimi dinledim boynunu bükmüş
Bir gülün ardından dalıp gidiyor
Kendini kaptırmış boş hülyalara
Rüzgarla beraber uçup gidiyor
Savrulup her yöne yaprak misali
Bu kalp yangınından payını, sen de alacaksın
Geri dönünce kapıyı kapalı bulacaksın
Beni yaktığın o ateşte, sen de yanacaksın
Zannetme ki gittiğin yolda, felah bulacaksın
Seninle olmak isterdim bu sabah
Issız bir deniz kenarında
Yürürken kumsalda çıplak ayaklarla
Dalıp hayallere o hırçın dalgaların
Hiç dinmeyen şarkılarıyla..
Bir kıvılcım çakar da bazan devamı olmaz
Bu geceyi aydınlatacak güneş bulunmaz
Bin sitem ile yansa gönül yare ulaşmaz
Gökler gibi gürlesem bağırsam da duyulmaz
Bu geceyi aydınlatacak güneş bulunmaz
Kız gözüne ne sürdün
Çok derin bakıyorlar
Kömür gibi o gözler
Kalpleri yakıyorlar
Şirin sevdalı yüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!