Yoktur zeytin gölgesi uzun uzun bakındım
Sarı tüllerden öte bol çiyanlı dev sini
Bu duman ordusuna ben körpeyken yazıldım
Elekçi’de sürmeden dokuz taşın keyfini
Işıldarken görünce suda pullu balığı
Yaban oluş peşinde elif eşikten düşmüş
Süt dişinden saçılmış ocak başı öğütler
Alar eylül kazanı katran olup köpürmüş
Kara kedi korosu minnacık birler bitler
İki elde on parmak hepsi birden acıkmış
Pare pare dağıtmış az emek uz gidenler
Kör pergeli açtıkça huy çıkrığa dolanmış
Anka tüyü buldukça kopmuş ikiler itler
Çizgi çizgi yeryüzü ip atlamış mermiler
Ay dedeler yamaçta kaçıvermiş tepegöz
Kakül öze düşende mendil kapmış birader
Gün yanığı çocuklar neden üçler elagöz
Her deryada öğrenmiş kağıt kayık yüzmeyi
Çubuk atlar musavver avlularda balaban
Kerpiç duvar dibinde bu cin ali pippiyi
Okur imiş deyişler çünkü dörtler çalışkan
Endazesi bozulmuş kinle dönmüş ağırşak
Mektebi asmış asım kim hasta kimdi kafir
İngiliz doğasında oynarmış çelik çomak
Ölüm öpmüş analar geldi beşler misafir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!