Hali vakti yerinde olan da var,
Halini soracak kimsesi olmayan da..
Kahkahalar atarak neşe saçan da var,
Yüzü gülerken içi kan ağlayan da...
Her şey biraz eksik, her şey biraz fazla...
Hani bazen yaşamadan öğrenemezmiş ya ademoğlu, ademoğlunun ne çektiğini...
Umarım siz de yaşamak zorunda kalarak öğrenenlerden olmazsınız,
Gariplerin Çektiklerini,
Çünkü ne yazmakla biter, ne anlatmakla...
Yaşayın öyleyse, hem de doyasıya...
Gariplerin duası...
Devlet vermiş üç kuruş,
Hayat garibe yokuş,
Millet yorgun Allah'ım.
4 ile 0'ı birbirine örmüşsün.
Hayatta hem iyi ,hem kötü günler görmüşsün.
Varsa bir lokma ekmeğin ,onu bile bölmüşsün.
İyi gününde, hep dost bildiklerinle gülmüşsün.
Dar gününde , kötü gününde yalnız üzülmüşsün.
Bir de bakmışsın, Mülk sahibinden emir gelmiş,
Yaşım 41 ömrü hayatımda
Gördüğüm bu Ramazan tektir.
Camilerde ezan var, içlerinde cemaat yok.
Hasret kaldık mihraba...
Kâbe durur orada yine tüm ihtişamıyla
Bulutlardan süzülen yağmur damlası gibi
Yaprağa tutunmak,
Soğuk bir kış günü düşen kar tanesi gibi
Toprağa tutunmak,
Güneş olup,yağmur olup, gökkuşağı gibi
Gökyüzüne tutunmak,
Paydos zili çalıyor duyuyorum,
Alacakaranlık çöküyor yine,
Bir günün aydınlığına görüyorum,
Vakit sanki benden birşeyler çalıyor,
Farkındayım ama engel olamıyorum.
Var Olmak;
Çoğu zaman başkaları için,
Gerektiğinde Vatanın için,
Çocuğunun istikbali için,
Eşinin mutluluğu için,
Patronunun kazanması için,
Kaybolan yılların sahibi olsan,
Umut ile yeşerip bir anda solsan,
Çaresizlik içinde saçını yolsan,
Yakardın Dünyayı yerimde olsan!
Yokluğun aşından bir lokma yesen,
İster Şah ol, mazluma hâl hatır soran,
İstersen maran ol, düşene tekme vuran...
Saltanatın çok değil?
Belki bir nefes kadardır uzansan,
Belki de bir nefes kadar yakın, boğazındadır her an!
Unutma! Bir gün bitecek şu fani dünyada sürdüğün devran.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!