Aç açıkta kalsakta, eski günler güzeldi
Baharda yağmur olduk, Haziranda Kasımız.
Kalabalıktık amma, yaşantımız özeldi.
Baharda yağmur olduk, Haziranda Kasımız.
Güneşin batışıyla, gaz lambası yanardı
Mektubuma başlarken, gözlerim yine doldu
Gözyaşım buğusundan, güllerim hemen soldu
Yârimi muştulayan, allı Turnama n'oldu
Mektubumu cevapsız, beni cansız koyma yâr.
Hafif hafif...Tane tane kar yağarken
Şubat soğuğunda;
Onun yolunu gözlüyorum.
Onun sokağında, O'nu bekliyorum.
Köhne sokak lambalarının ışığında
Zemheri ayazında, yolunu gözlüyorum,
BİR KÖPRÜ VAR Kİ....
Bir köprü var ki;
İstanbul'u Avrupaya bağlayan.
Bir şaheser var ki;
İstanbul'un tarihteki ticaretini sağlayan.
Sağlık bilim Kurulu , derde derman aradı
Şifa arayanları, sağlıkçılar taradı
Sinovak ve Biontech, Mart’ta işe yaradı
Korona gerçeğiyle, yattığımız yıl bitti.
TURKSAT uydularından, beşinciyi de yaptık
Biz, kutsal bir mesleğiz.
Din, dil, ırk ayırt etmeyiz.
Kimi zaman Kızılay…
Kimi zaman AFAD…
Kimi zaman UMKE’yiz.
Sevr-i bertaraf edip, sınırları çizen SEN
Dün, bugün, ilelebet... bizimlesin sen ATAM
Parlak bitmez dehanla, tehlikeyi sezen SEN
Dün, bugün, ilelebet... bizimlesin sen ATAM
Elim, kolum yok ki; tutayım... tutunayım...
Ayağım, bacağım yok ki; yürüyüp koşturayım...
Gözlerim görmüyor ki;
Bu güzelim dünyayı seyre dalayım.
Kulağım duymuyor ki;
Duyduğum ses seda ile mutlu olayım.
İmtihandayız vesselam
Tekrarı olmayan
Meçhule giden
Bir imtihan...
Kendi halinde
Yüz çizgileri kırık kırık
Bir adam...
Adam gibi adam.
Sanki hayatın ta kendisi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!