Senistanın Siluetinden Kurtarmalısın T ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Senistanın Siluetinden Kurtarmalısın Tinsu

Yüksek bacaların dumanı yoktu ben gökdeleninde. Enel saki gibiydin. Encik hülyaların vardı. Kirli havalar sızdıran öylesi yaşamların dibindeydik.Sisler hislerimizi kaplamıştı.İyi niyetlerimiz görünmüyordu.
-Samimiyetin metresi kırılmış, metrekareye düşen aşkların yerine seks Güdülleri revaçlarını sergiliyordu.
-Bilinçaltı filtresi kirlenmiş duygular arıtmasıydık.Arındırılmış çok şeyimiz vardı.Özümüzün suları kirlenmişti.Ritüel gerçeklerimizin minimize kimliğinde üstbenliği çürüten emellerimiz vardı.
*Algılayış listesinde öne çıkan amaçlar yamacını sevgilinin kucağına kurmuştu.
-Hazıra hazır hazların sıcağında kavruluyorduk.
Dumanlar yükseliyor, birbirine dolanıyor bizim dolanışımıza engel oluyordu.
Fabrika atıklarının döküldüğü denizlerin sahilinde burun deliklerimizi kapatarak kanserojenden kaçtığımızı sanıyoruz.
-İçsel kirlenmenin yaydığı kanserojenden habersiz yaşıyoruz.Beynen, kalben, ruhen, hastalık hastası bireye künye olup kedersizliğimizi çiziyoruz ; fakat umurumuzda değil.
-Basit duyguların fasitlerinde ilikliyoruz amaçlarımızın gömleğini.
Kül renge boyalı denizin , denizkızlarını yaşıyoruz. Deniz biz, kız kirlenmiş yaşamlarımız.
*Melankolik bir duvar örüyoruz kendimize,aşk orada sızıyor sevgilim.
*Beni buluyor, tam senden, tam yürek atığı gibi aktığın denize.
Benden gidişini kirleten güzellerin makyaj malzemesi olduğunu düşünüyorum.Dünyayı kirleten güzellerdir ya da güzel görünme uğraşısında bütün uğurlarını veren kadınlardır.
-Sana kızmak bütün kadınlara kızmak kadar kafiyeli de olsa, sözüm kendini bilmeyenlere sevgilim.
Birbirine benzeyen o kadar benzerimiz var ki? Tekil bir yaşamın sanal uşağı olmuşuz.
-Hangimize milyonlar verilse de internetsiz yaşamayı tercih ederiz ki?
Nefsin istediği milyonlar değil, demleri paralamak. Demleri ütülemek lazım.Kırılmışlığın kırkayaklarını kirli emellerin denizlerinden çıkarma vakti gelmedi mi sevgilim.
-Duygu kazası yaşayıp duruyoruz.Binlerce “ben “ ölüyor, biz hala sensizliğin ambulansı gibiyiz.
-En acilinden bana dönmelisin.Özlemlerim kanattı yaramı.Haydi, sevgi ambulansım hızlıca taşı beni sen hastanesine.
-Hekime gerek yok, bir bakışın, bir dokunuşun, elimi tutuşun, yeterdi.
Kanamalı bir hasta değilim.Sen yanım acıyor.

Bulutların ısmarladığı anlamlarımın peşinden koşmaktan yoruldum.Yorgunluğum hasta etti beni.
-Yoksul yasakların yastığında başımı koyacak hayalin tükendi.

Tam aşkın vurulmuş sözlerin kitabında kapağını kapattım dünyanın.
-Delirmiş sözcülere hakim olmak için bekledim dünya gözün açılsın diye.Okudum sensizliğin her kelimesini.Ezberledim kendimi, seni tanıyan kendimi.

İkimiz arasındaki imkansızlığın resmini çizen sızıların yanı başında oturup senin en çok yaptığın gibi ağladım.
-Ağlamak başladı ağlamaya.Sen şairsin ağlamakla zaman harcama , dizelerinde onun dizlerini yaz ki
Diz dize gelesiniz dedi.
Bıraktım ağlamayı sevgilim.Artık dizelerimde ağlayan imgeler var.Kimse anlamasa da sen anlarsın edebiyatçı inatçılığınla.
-Şairlerin hepsi dizelerin uçurumlarında giden sevgililerine bir salıncak yapıp acılarını sallıyorlar.
-Sonra düşleri düşüyor, aşk sanıyorlar benim gibi.
Oysa sen Osmanlıydın benleyken sonra Türkiye oldun.Şimdi Yokistan.

Bu gümüş kalışlar bağrında altın yıllarını aramak istemcisiyim. Kodlarım sesi bir günlerine kadar gelmiş.Artık bu kirli kentin
Siluetinden kurtarmalısın Tinsu.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 14.12.2011 23:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan