en çok bugün ölmek isterdim yani her gün gelecek yüzyılımı yaşıyorum hayatımın baharında ihtiyarladım mı nedir acaba ellerim tutunacak dal arıyor ben bunadım galiba ilkbaharda yeşeren yaprakların yere düştüklerini gördüm bu sonbaharda belki de bu gördüğüm serap geçmişimdi ya şimdi ivedilikle koşuyorum geçen zamanın arkasından geçmeyen zaman yok öyle bir an uyan sana sesleniyorum dün gece beni uykumda soyan kadınıma sevişirken güzeldin dudaklarımı öpmeden önce haber verirdin ya şimdi titreyerek gidiyorsun seni doğuran kadının arkasına ardın sıra saçların peş peşe dizilmiş son kez seviştiğimiz gecenin anısına kalem gibi çizilmiş kaşların ara sıra göz kırp geceleri yıldızların arasından bilirsin seninle tanışmadan önce yıldızlarla sevişirdim sevişirken güzeldin ya şimdi çıplak bedeninin sadece bana açık olan çelik kapısından bana haber vermeden çıkıyorsun sen değil miydin ‘sevişmeden yaşayamam…’ diyen aşk delisi kadın sahi söylesene ölüler sevişebilir mi biliyor musun seni toprağa gömmeden önce kendi mezarımı kazdım mezar taşıma senin ismini yazdığımı tahmin edebildin mi sence ben senden daha aşk kokan bir çiçeği toprağa dikebilir miyim bir daha bir başkasını sevebilir miyim sevişsem bile ona aşık olabilir miyim aşk başka ölüm başka sen daha da bir başkasın daha aşktan bahsetmeyeceğim arkadaşlarıma arkadaşlarına her gün senin adına selam göndereceğim
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta