Hep çatıştık seninle bu güne kadar.
Ya sen muhalif oldun, yada ben…
Çok nadir buluştuk ortak bir noktada.
İlla, senin görüşün vardı,
Veya inadına benim görüşüm…
Oysa, aynı hayallerimiz vardı
Sen ve ben barışık…
Mum ışığında sofra kurup,
Öpülesi ellerinle hazırlanmış meze eşliğinde,
Rakı açacaktık…
Paylaşacaktık,
Boğazımız düğüm düğüm,
Kah kabus, kah rüya olan
Ama sitem,fakat, hesaplaşma kokmayan konuları…
Belki pişmanlıklarımız olacaktı ama,
Bizi, var veya yok eden anılarla,
İçecektik anasını satarak…
Sen de, bende dağıtacaktık….
Gönlümüz okyanus,
Biz,bu denizde kaybolup,
Ayrılıp bir an,
Hasretle birbirimizi bulacaktık…
Sabah kadar sevişip,
Belki de pişmanlıkla,
Kendimizi bularak güne başlayacaktık…
Kayıp şimdi içimde,
Bu özleme dair iki kadehlik muhabbet…
Bu sessiz görünümümle,
Sana, sus pus bir çığlıktır içimdeki.
Kelimeler manasız,
Yok hiçbir sözlükte bu sonsuza akışın,
Kayboluşun, yok oluşun, gidişimin tarifi…
Hayalini kur, bu satırlardaki gibi,
Benimle son kez bir oluşunun..
Bu son gecenin arifesinde,
Tarif ettiğim sonsuza akışımın....
Kayıt Tarihi : 15.9.2008 00:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son gece hikayesi sanki. Hani böyle sevdiğine sitem edip, Ortak bir nokta bulunamayan, Paylaşılamayan konular üzerine.

Ne güzel.
TÜM YORUMLAR (1)