Martılar, karabataklar denizdeydi özgürce. Bizse birbirimize kenetlenmiş oturuyorduk sessizce. Belki de korkuyorduk konuşmaktan büyü bozulmasın diye. Öyle seviyorduk ki birbirimizi, biz susuyorduk ama gözlerimiz konuşuyordu gibi..Özlemler, hasretler sarmıştı bedenimizi. Düşünceler bile kayıptı şimdi. Ah sevda yaktın bugün bizleri. Güneşin kızgın ışınları üzerimizde.. Rehavet çökmüştü dayamıştın başını yüreğime...Doyasıya sevmek, yalnız gözlerle konuşmak, varlığımızın bir anda bir bütün gibi bizleri sarması...Aşk harika bir duygu. Aşksız yaşanılır mı hiç bu dünyada.
Önümüzde yemyeşil bir cennet, masmavi bir deniz. Motorlar sıralanmış dizi dizi. Binsek birine, kaçsak hiçkimsenin bilmediği bir yere. Yaşasak ömrümüzce, samanlık seyran olur bize. Biz çocuklar gibi, biz sevdaya yelken açmış aşıklar gibi, biz rotasını şaşırmış yelkenli gibi, hep el ele diz dize.
Yine şarkılar, yine şiirler bu aşk biter mi.
Yürüdük yol boyunca ağaçların arasında, Yazdan kalmaydı sanki hava. Çektik ciğerlerimize doyasıya. Yüreğimde sen, ruhumda yine sen. Dopdoluyum bugün aşkla. Bir sarhoşluk vardı ikimizde. Yürüyorduk yalpa vura vura. Kolun belimde, bense kendimde değildim cennetteydim sanki. Ilık ılık esiyordu rüzgar. Sanki sevgiyi daha da yayıyordu bedenlerimize. Birden ellerimin yandığını hissettim. Öyle sıkı tutmuştun ki alevler sarmıştı ruhumu.
Özlemler kaçmıştı keşke gelmese bir daha geri..
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.