Senin gözlerine bakınca zaman duruyor gibi.
Sanki bütün mevsimler birden geçiyor içimden.
O bakış, o düşüş... bir yolculuk başlıyor gözlerimde,
ve ben, her seferinde kayboluyorum orada.
Yüzün var ya… anlatamam.
İçinde bir çocuk gülüyor bazen,
bazen de bin yıllık bir hüzün.
Gözlerin konuşuyor,
kirpiklerin fısıldıyor:
"Bir adım daha yaklaş, ama dikkat et,
yakarsın."
Sözlerin...
Bazen bir dua gibi,
bazen bir türkü.
Her kelimen beni başka bir hayale götürüyor.
Bazen susman bile yetiyor,
çünkü suskunluğunda bile bir çağrı var.
Yürüyüşün bile başka.
Bir şehrin ortasında yürürken,
ben seni izliyorum,
sanki dünya sadece senin etrafında dönüyor.
Bir salınış, bir bakış, bir süzülüş…
Kalbim her defasında sende yeniden başlıyor.
Yanakların…
Bir dokunsam, mevsim değişir gibi geliyor.
Zülüflerin geceyle yarışıyor,
o yavaş yavaş süzülen bakışların...
hangi sevdanın hikâyesidir böyle?
Senin baharın bile başkadır.
Bir sümbül gibi zarif,
bir gül gibi dokunaklı.
Kokusunu almadan bile özlenir.
İyiliğin ayrı güzel,
kızışın ayrı.
Bir şeyleri arayışındaki o sabırsızlık,
bana bile umut oluyor bazen.
O şalın, o sessizliğin,
o belirsiz ama büyüleyici halin…
işte ben oralarda hep sende kalıyorum.
Bu Şair'in izini taşıyorsun sanki,
bir ozanın iç çekişi var sesinde.
Kardeşin gibi sahiplenmişsin beni,
ama sevgilin gibi telaşlısın.
Gözyaşlarınla sulanıyor içimdeki boşluklar,
ve bir sarılma...
bir sarılmayla yeniden doğuyorum.
Senin yüzünden...
her şey senin izinden.
Ve ben,
her seferinde bırakıyorum kendimi,
dönüşü olmayan bir sessizliğe.
Kayıt Tarihi : 20.5.2025 09:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!