Meyvenin çiçeğe vurgun olduğu gibi sana vurgunum.
Dalından düşersem gülüm, yaban elde ebedi sürgünüm.
Varlığında kelebek gibi mutlu yokluğunda kırgınım.
Elin elimde değilken kuru toprakçasına dargınım.
Hasretini içime çektiğimde magma gibi kızgınım.
Gözlerinin gözlerime dokunmadığı her an üzgünüm.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman