Sevdayı kaybolmuş, yitik 
Yıllara mı sayacağız güzelim? 
Hayır, 
Bence anısı yeter…
Yaşanmamış yılları 
Çıkar aradan 
Haydi, bir bir çıkar, 
Sevdanın 
Özüme verdiği 
Olgunluk yeter… 
Dilersen dönüp git 
Dilersen yaşamadım say 
Ya da gülüp geç 
Bende bıraktığın yaralara 
Acılara 
Yıpranmışlığıma
Armağan say… 
Olsun be güzelim 
Sevdanla 
İçime işlediğin 
Nakış yeter… 
Gönlümde bıraktığın 
İzler yeter… 
Nasılsa bir gün 
Ölmeyecek miyiz? 
Biz de 
Toprağa girmeyecek miyiz?
Ve sonra,
Toprak olmayacak mıyız? 
Olsun be güzelim 
Oluversin istediğin 
Acı ve özlem olsun 
Aşkından bana kalan… 
Kalan ömrümü 
Onlarla yaşarım ben… 
Mutlu haberin geldikçe 
Ömrünce güldüğünü duydukça 
Hele bir gün 
Unuttuğunu da bilince,
Teselli olur yalnızlığıma… 
Bilirim ki senin yaşamın
Senin dünyan benim gibi değil…
Olsun be güzelim olsun 
Bu da bana yeter… 
Bilirsin hep söyledim,
Amacım seni üzmek değil. 
Sana zarar vermek,
Sana acı yaşatmak,
Boynunu büküp 
Dünyanı karartmak, 
Yaşamın ı zehretmek değil… 
Onların tümünü 
Ben çekerim… 
Öylesine bir sevda, 
Benim sana sunduğum… 
Bilsen de bilmesen de 
Sevsen de, sevmesen de 
Alay edip kahkahalarla 
Ardımdan,
Gülsen de, gülmesen de… 
İşte benim aşkım 
İşte sonsuz sevdam 
İşte sana sunduğum bu… 
Elinin tersi ile 
Geri çevirdiğin 
Dudak büktüğün
Gülüp geçtiğin sevdam…
27.04. 2008
Senin Suçun Yok…
Suçun yok senin güzelim 
Zor biriyim ben…
Umutlarının kanadına takılıp 
Gönül fedaisi bir yürekle 
Duygularımın ardında koşup 
Sevdamın esiri olmuşum 
Suçun yok senin güzelim. 
Suçun yok… 
İnan ki hiç suçun yok. 
Ben, zor bir adamım… 
Çok acılar gördüm senden önce,
Bir umutla sana yöneldim,
Sevgimin mabedi yapacaktım aşkımı 
Ve ömrümün kalan kısmını 
O aşk mabedinde, 
Aşkımla dolduracaktım. 
Seninle yaşayacaktım,
Olmadı be güzelim, olmadı… 
Bir yerde yanlış yaptım, 
Hesabım tutmadı, 
Sevda hanem zarar gördü. 
Aşk mabedim depremde yıkıldı… 
Gönül evim acılarla tutuştu,
Yanıp kül oldu… 
İşte bu feryadım ondan, 
Bu ateşli sözler ondan, 
Şimdi her gördüğüm 
Ören yerlerinde, 
O taş duvar harabelerde,
Sana olan sevdamı saklıyorum… 
Her taş şeklinde,
Her taş oyuğunda,
Kemerlerin kıvrımlı yerlerine,
Sütunların düz çizgilerine,
En ücra yerindeki girinti, çıkıntılarına 
Sanki bir sembol gibi, 
Aristotales’in şifreli bir
Cebir formülü gibi,
Senin adını,
Sana olan senin sevdanı,
Sana olan senin aşkını,
Gizliyorum.
Sakladığım her formülün
Sembol işaretinde,
Bir ömrün sevdası uyuyor artık… 
Dilersen var git,
Git o gizemli yerleri,
Tek tek incele araştır,
Okumaya çalış, anla… 
Mutlaka çözersin,
Çözebilirsin eminim bundan. 
Çünkü o, oradaki gizemler 
Senin de sevdan… 
Belki de,
Umursamadığın aşkına adanmış,
Ömrünün taa kendisi…
Sana baştan söyledim,
Söyledim sana güzelim. 
Zor biriyim ben… 
Sen kendini suçlama,
Gönüle feda edilmiş bir yürekle,
Kanadına takılıp umudumun, 
Kapılmışım o yolun esrarına 
Esiri olmuşum sevdamın…
Bir kez daha söylüyorum,
Suçun yok senin güzelim.
Suçun yok… 
İnan,
İnan ki hiç suçun yok. 
Zor bir adamım ben… 
Tüm suç benim. 
Seni sevmenin,
Sana âşık olmanın,
Sevda türküleri yazmanın 
Aşkına tutku ile bağlanmanın,
Tek suçlusu,
Ama tek suçlusu benim… 
İnan güzelim,
Senin bir suçun yok,
Asıl suçlu benim,
Zor bir adamım,
Onun için suçluyum…
Kayıt Tarihi : 30.9.2008 11:07:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!