Gözyaşı var sözcüklerinde
Biber gazı
Sayfalar dolusu
Tutsaklık
Ve ayrılık
Silah
Ve ölüm kokuyor dizeleri
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tutmuyor kafiyelerin
Kör dövüşünde insanlar
İkileminde savaşıyor senle benin
Gün bitene kadar
Çıkıp kalkıyor yasaların
Bitir artık kelimeleri
Zehirli yılanı andıran dizeleri
Çıkmaz sokaklar gibi
Labirente dönmüş
Dörtlükleri bitir
Senin şiirlerin ölüm kokuyor
Tüketiyor canları
Çık dünyamdan
Çekilmiyorsun
Karartma geleceği
Etkili güzel bir şiir ellerine yüreğine sağlık dostum
Benin olduğu yerde güzellik yoktur- beni bize dönüştüremeyenler- ne kendi iç dünyalaında ne toplumda huzuru bulamaz yakalayamazlar- en öncülümüz insan hak ve özgürlükleridir- umarım mesaj herkese doğru ulaşır- bir birlikte barış huzur içinde özgür bir geleceğe aksın şiir- kutluyorum-saygılar...
Zulüm asla bağışlanabilecek bir durum değil...Saygıyla kutluyorum sayın şair...
kutluyorum ayhan bey.. haklı bir şiirdi.. yüreğinize sağlık.. saygılar size..
Çünkü 'onun' yazdığı ya da yaşattığı şiir değil. Onun için ölüm, baskı, şiddet, küfür kokuyor. Karanlık kokuyor.
Kaleminize sağlık sayın şair....
Sevgili arkadaşım
Bu güzel şiirinizi
Canı gönülden kutlar
saygılar sunarım esen kalın
Zamana duyarlı bu şair ancak kutlanır. Nice paylaşımlara.
Recep Uslu
M.çoban üfürmüş ..Sayın Ayhan Hız kutluyorum..
68 kuşağı olarak bu filmleri çok gördük. Ülkenin burjuvası sandık başında oynayamadığı oyunları sokaklarda oynamaya başlar. Her olayın üzerinden rant elde ederler. Ta ki birileri bundan sıkılıp düdük çalıncaya kadar. Düdükler çalınınca gerçekler ortaya çıkar. Ama kimse bundan ders almaz.
Gerçek şu ki, sandıktan iktidar olamayacaklar ya darbelerle, ya da sokak gösterileriyle iktidar şansı arıyorlar.
İnsanlar açıkça niyetlerini bildirmedikleri müddetçe, yarattıkları kaoslar içinde kaybolup gidecekler.
tıpkı 12 eylül öncesi ve sonrası bir çok insanın haksız yere çıkarcıların elinde kaybolup gittiği gibi.
Benim şiirlerimde öyle bir şey yok Ayhan bey ama senin şiirlerin baştan sona bu saydıklarınla dolu. Zira benim şiirlerim sırf gerçekleri öğretmek, cahilleri eğitmek, Hak ve hakikate müştak ruhlara medet vermek, istikamet isteyen akıllara mürşitlik etmek ve cennete hasret kullara rehberlik etmek, Allah için sevmek ve Allah için buğzetmek gayesiyle yazılır ve yazılacaktır. İnanmazsan sayfama teşrif edip bir atf-ı nazar et!
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta