SENİN OLSUN
Üzülmeyim diye mi, süslü sözler sarf etmen
Kırıp dökse de sözün, sadesi senin olsun
Sunduğun kadeh ile, hislerimi zarf etmen
Düştüğüm narı aşkın, badesi senin olsun
Hüznü geçmişten gelen, yadesi benim olsun
Bir zamanlar mutluydum, gidişinle kan kustum
Tebessümü acıyla, gözyaşlarıma astım
Sadece bir haykırış, sitem değildi kastım
Yüreğimin sükutu, sedası senin olsun
Aşkımızın feryadı, nidası benim olsun
Ya bana umut verme, yada hasreti kandır
Şu divane bedeni, ateşlerinde yandır
Vuslata çağırarak, firakından uyandır
Hülasa nazarından, edası senin olsun
Köle oldum yoluna, fedası benim olsun
Açamadın o taştan, kalbinde bana bir yer
Söylersin yalanları, nasılsa bu garip yer
Hem zehrini içip hem, ateşten gömlek giyer
Şerbetlenen ruhumun, gıdası senin olsun
Daha fazla ah etmem, gadası benim olsun
Kaç kere vurgun yedim, kanım bile akmadı
Sevda deryalarında, gözüm ele bakmadı
O mahperin bakışı, aklımdan hiç çıkmadı
Meczuba dönen vicdan, adası senin olsun
Her hücresi kilitli, odası benim olsun
Bırak ey deli gönül, bilmezler değerini
Kimseleri sevmese, sevemez diğerini
Başkasına gülerken, yaktı ya ciğerini
Savrulan yüreğimin, cüdası senin olsun
Kadere razı eyler, Huda'sı benim olsun
Kirpiklerim şahittir, göz yaşım aklar beni
Günahımla göm gitsin, mezarlık paklar beni
Eller Bayram ederken, toprak kucaklar beni
Buz gibi ayrılığın, sefası senin olsun
Kirlenmiş aşkımızın, cefası benim olsun
Gülruba’nın kalemi, kılıçtan bile keskin
Yürek çığlık çığlığa, dili lal olmuş suskun
İki nefes dünyada, sabrına bile küskün
Ecele gün sayarken, vadesi senin olsun
Azrail'e son sözüm, vedası benim olsun
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 15:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!